Bir teneffüs yazısı • Bana ajandanı göster…
Bana ajandanı göster, sana kim olduğunu söyleyeyim… O hep ihanet edilen vefalι dost, yoldaş, sevgili. Kader işte, sözleşmemiz bir senelik.
Lire la suiteBana ajandanı göster, sana kim olduğunu söyleyeyim… O hep ihanet edilen vefalι dost, yoldaş, sevgili. Kader işte, sözleşmemiz bir senelik.
Lire la suiteAğzımızda yayılan o soğuk lezzetin yeri bambaşka değil mi? Dondurma hepimizin sevgilisi. Yaz, kış, bahar, her mevsim dilimizin üzerinde kayan dondurma, en sevilen yiyeceklerin başında geliyor
Lire la suiteTitreşen bir nesnenin başlattığı titreşimler dizisine, ses denir. Çιtιrdamak, şakιrdamak, gürlemek, takιrdamak… Pat, küt, tak, şangιr…
Lire la suiteCette planète est déboitée de son axe. Moi, maintenant j’attends que les extraterrestres arrivent. Qu’ils viennent, qu’ils me prennent, et m’amènent d’ici…
Lire la suiteBu gezegenin ekseni yerinden çıktı. Ben artık uzaylıların gelmesini bekliyorum. Gelsinler, alsınlar götürsünler beni buradan…
Lire la suiteUçmak… Yer çekimini yok sayarak, ya da ona inat gökyüzüne doğru yükselmek. Kuşlar, kelebekler gibi kanat çırpmak. Hiç bir çaba sarfetmeden, bir bulut hafifliğiyle gezinmek.
Lire la suite“Bebelere baloooon!”. Eskiden baloncular böyle bağırırdı. Baloncunun sesini duyunca kim başını kaldırıp da bakmazdı ki? Gökyüzüne yükselen bir renk cümbüşü.
Lire la suiteÖmrümüzün üçte birini ne yaparak geçiriyoruz bilin bakalım? Uyuyarak! Birçoğumuz bedenimizi ve ruhumuzu seve seve teslim ediyoruz uykuya. Uyku nedir, diye araştırdım, bakın neler öğrendim…
Lire la suiteNeden şöyle, neden böyle? Akla gelmez sorular, üşenmeden aranan cevaplar. Bu kesinlikle gündem dışı teneffüsü sizlerle paylaşmak istedim.
Lire la suite