Türkçe | Français
Yakın zaman içerisinde seçimler için sandık başına gideceğiz. Her bir partinin eşit haklarla girdiği bir seçim diyeceğim fakat pek etik bir açıklama olmaz. Kuşku götürmez, her yanıyla hukuksuzluğun koktuğu bir seçim olacak. Zira bir yandan ablukaya alınmış kimi partilerin yürüttüğü seçim çalışmasıyla çektikleri zorluk, diğer yandan devletin bütçesini (doğal olarak bizlerin cebini) mütemadiyen kullanıp adil olmayan bir mücadele ve savaşımla (!) seçim çalışmaları sürdürülecek. Bizde de demokratik seçim böyle olur işte!!!
Limitsiz harcamalarla itibarlarına zeval olunmaması için tasarruftan çekinmeyenlerin yürüttüğü bir seçim çalışmasıyla, bu hakları halklardan temin edip sınırlı bir seçim çalışmasını yürütenlerin sürdürdüğü bir seçim çalışmasını aynı kasede ele almak vicdani olabilir mi? Olamaz tabii. Olursa eğer ülkeyi bu hale sokanların anlayışıyla eşdeğer bir hareket olur. Doğal olarak bu anlayıştan sakınmayı yeğleyenlerden biri olarak bu seçimin adaletli bir seçim olacağını düşünmüyorum. Neden mi?
Yüksek Seçim Kurulu denilen, gerçek manada bu zamanda ne işle meşgul olduğunu bilmediğim devlet kurulunun, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına bağlı olması ve bu bakanlıkların yöneticilerinin de seçimlerde aday olmaları, istifa müessesini yürürlüğe sokmadan seçime katılmaları, bu seçimde adil olacak bir sonucun çıkacağını bende sual oldurtmadan olumsuz düşünce bıraktırmıştır. Adil olmayan bu seçimi “kader” olarak nitelendirmelerini de ayrı yazmak gerekir.
Ve denilir ki kader seçimidir. Kime göre ne göre? Yıllardır her seçimi umut bilmiş, kandırılmaktan usanmış olanlara mı yoksa yarım bırakılan olumsuz tabloyu tamamlama hevesinde olanlar için mi? Önümüzde gerçek bir “acı” tablo var, kimler için “kader seçimi” olacak? Belki de 6284 sayılı kanuna alerjileri olan ve her fırsatta dillendirmekten sakınmayan meczuplar için… Bilemiyorum. Belki de hiç bilemeyeceğim. Ama anladığım bir tek şey oldu, bu zaman zarfında “kader” anlayışı çok ucuza satıldı!..
Ülkede vaat, icraat ve kazanımların geri alınması düşüncesi birbirine dolanmış arapsaçı halini almıştır. İcraatların vaatte evirildiği, iyileştirmeler beklerken daha beterine girildiği, vaat ve icraatlardan yoksunken çareyi kazanımlara göz dikerek suni bir ideolojinin belirlendiği bir atmosferle giriyoruz seçim arifesine. Ve buna “seçim” diyoruz. Deme mecburiyetinde bırakılıyoruz. Çünkü böyle alıştırıldık.
O kadar alıştık ki, 90’lı yıllarda 20 meslektaşımı domuz bağıyla hunharca katledenlerin meclise girmelerine razı olduk. Hem de birlikte yürüttükleri 17.500 faili meçhul (!) cinayeti saklamadan, sıkılmadan. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda, bırakın demokrasinin dile getirilmesini, ne yazık ki huzurun da artık esamesi okunmayacaktır.
Her bir söylemlerinin arkasında bulunan demokrasi deyiminin süslemeden başka bir işe yaramadığını, yapılan Dünya Demokrasi Endeksi araştırmasında görüyoruz. 167 ülke arasından 104’üncü sıradayız. Vesile olan da anlattığın kısmi haksızlıklardır. Hukuksuzluk? Birçok defa bunu dillendirmek cesaret olsa da değiştirici biz etkisi olmamıştır. Hukukun üstünlüğü endeksinde 139 ülke sıralaması içerisinde 117’nciyiz. Ya basın? En büyük cinneti geçirten tablo; 180 ülke içerisinden 149’uncu olduk. Ve son sürat liderliği kapmak için koşuyoruz. Yarınların bugünü aratır olacağına kuşkunuz olmasın.
Ezcümle, mutlulukta dünya sıralamasında 147 ülke içerisinde 79’uncu sırada yer almamız her şeyi açıklar niteliktedir. Dahası, böyle gitmesi halinde araştırmanın güncellenmiş sonuçları bizlere sarih tabloyu sunacaktır. Lider biziz.
Ziya Ataman
Mayıs 2023
11 Nisan 2016 tarihinden bu yana cezaevinde olan Dicle Haber (DİHA) muhabiri Ziya ve arkadaşlarını mektup ve kartlarınızla destekleyin…
Ziya Ataman
2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi
A2 / 2K — 10
Yakutiye ERZURUM / TURQUIE
Kedistan’ı destekleyin, bağışlarınızla yaşatın
Kedistan’ı ve arşivlerini elimizden geldiğince yaşatmaya çalışıyoruz. Kedistan bağımsızlığını koruma kaygısı ile fon ya da reklam almıyor, habere ulaşma hakkının karşılıksız olması gerektiği prensibi dahilinde abonelik zorunluluğu getirmiyor ve tüm katılımcıları da gönüllü. Bugüne dek en aza indirgediğimiz masrafları, dayanışmak isteyen okuyucularımızın bağışlarıyla karşılayabildik. Sizler de destek olabilirsiniz.
Yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstermek için Kedistan’ın yazı ve çevirilerini kaynak belirterek ve link ekleyerek kullanabilir ve paylaşabilirsiniz. Teşekkür ederiz.