Türkçe | Français | English

Has­ta tut­sak Devrim Ayık’tan kamuoyu­na çağrı: “Her şeyi tele­fon­da anlatıp has­ta isim­leri söyleyemiy­o­rum. Onlara daha kötü davranırlar.”

2019 yılın­dan bu yana defalar­ca tutuk­lanan has­ta tut­sak Devrim Ayık, geçtiğimiz Ocak ayın­da tekrar tutuk­landı. “Ceza­e­vi koşulların­da kala­may­a­cağı” yönünde dok­tor raporu­nun bulun­ması­na rağ­men tutuk­la­narak önce Edirne Cezaevi’nde tutu­lan Devrim Ayık, davasının İzmir’de görülüy­or olması­na rağ­men Eskişe­hir Ceza­evine sürgün edil­di. Ağır Crohn hastalığı bulu­nan Devrim Ayık ceza­evin­de­ki key­fi uygu­la­maları aile­si ile tele­fon­da yap­tığı son görüşmede şöyle aktarıyor;

Kürtçe telefon ses kaydı / 1 Mayıs 2021

Önce­lik­le 1 Mayıs İsçiler bayra­mı vesile­si ile tüm emekçi basın çalışan­ları ve insan hak­ları savunucu­larını selamlıyorum. 

Bugün çok fark­lı bir durum­dayız. İkt­id­ar güç­leri her yönüyle halkı ezip kon­trol altı­na almak istiy­or. Bunun en açık yan­sı­masını ceza­ev­lerinde görüy­oruz. Baş­ta siyasi hak­larımız olmak üzere tüm hak­larımız gasp ediliy­or. Türkiye hapis­hanelerinde yüzlerce bin­lerce arkadaşımız açlık grevindeler.

Ceza­ev­lerinde­ki sorun­larımız üzer­ine bir kaç şey söyleyeceğim. 

Hapis­hane idare­si pan­demiyi gerekçe göster­erek ade­ta nefes almamıza izin ver­miy­or­lar. Birçok hakkımız kısıt­landı. Bir yıl­lık ceza­sı kalan bazı arkadaşlarımız açık ceza­evine çık­ması gerek­tiği halde işlem yapıl­ma­mak­tadır. Bu işlem­leri yap­maları için kişilere dilekçe yazıp örgüt­ten ayrıldık­larını ve piş­man olduk­larını yazılı bildirim­leri­ni istiyorlar. 

Hapis­hane idareleri hiçbir dilekçem­ize cevap ver­miy­or. Bu sebe­ple sorun­larımız birikiy­or ve çözüm bulu­namıy­or. Zat­en hapis­han­eye gir­işte zor­la çıplak ara­ma yapılıy­or. Sosyal, kültürel ve sportif tüm faaliyet­ler­im­iz askıya alındı. Dışarıy­la bağlan­tımızı sağlayan, mek­t­up ve faks yol­larımız kap­atılmış, dışarıya yol­lan­mıy­or. Mahke­m­eye, meclise ve insan hak­ları kurum­ları­na yol­lanan tüm mek­tu­plarımıza el koyup, gön­der­miy­or­lar. Bu mek­tu­plarımıza daya­narak aynı zaman­da bize disi­plin cezaları veriliyor. 

Bura­da, yanımız­da 12 tane ağır has­ta mah­pus var. Bazılarının yemeğine dikkat edilmeli ve diyet gerek­li ama bun­lara uymuy­or. Alan­lar hijyenik değil ve bu has­ta tut­sak­lar virüs kap­maları duru­mun­da ölüm ris­ki olan kişil­erdir. Alan­lar­da virüs kap­ma ihti­mali yüksek. 

Has­tan­eye götürüldük­lerinde nezarethanede tutu­luy­or­lar ve buralar da çok pis. Has­ta mah­pus­lar nezarethanede kelepçeli tutu­luy­or. Kelepçeleri çözülmüy­or. Has­ta mah­pus­ları pro­voke ederek onların muayeneleri­ni iptal ediy­or­lar. Buralar topla­ma kam­pları gibidir… Kovid olan­lara iğne yapıp sadece antibiy­otik veriyorlar. 

Her yönüyle tecrit yaşatıy­or­lar. Ekonomik olarak da sorun­larımız mev­cut, kan­ti­nden faydalanamıyoruz. 

Halkımız ve duyarlı insanın­lar ses­imizi duy­malı ve bun­lara tep­ki göster­me­lidir. Gerek sosyal medya­da, sokak­ta ve her halan­da bu konu­da bir ses olunmalıdır. 

İki aydan bu yana bir yasa çıkarıldı ve tüm inisiy­atif hapis­hane müdür­ler­ine ver­il­di ve tüm hak­larımız ceza­e­vi müdür­lerinin iki dudağı arasın­dadır. Hapis cezan biterse de ceza­evin­de disi­plin cezan varsa ceza­e­vi müdürü tahliyene izin ver­miy­or. Ceza­e­vi müdür­lerinin key­fi yak­laşım­larıy­la yaşa­maya mecbur kalıyoruz. 

29 yıldır hapiste olan arkadaşlarımız var. Bir yıl cezaları kalmış, açık ceza­evine gitmesi gerekiy­or. Ama bu işletilmiy­or. Ceza­e­vi müdür­ler­ine genel inisiy­atif sağlayan bu yasanın bozul­ması için baş­ta HDP ve CHP vekil­leri bunu Anayasa mahkeme­sine taşımalıdırlar. 

Özel­lik­le 25 ve 30 yıldır içeride olan poli­tik mah­pus­lar bu key­fi yasadan kay­naklı tahliye olamıy­or­lar. Hüküm­lüler, kanunun verdiği cezanın bitme­sine rağ­men hapis­hane müdür­lerinin key­fi ceza­landır­maları ile içeride tutu­luy­or­lar. Ulus­lararasi insan hak­ları kurum­ları ve avukat­lar bu konu­da devr­eye girmelidir. 

Mahkemelere gön­derdiğimiz dilekçeler­im­iz engel­leniy­or. Bu bir suç­tur. Bu suçu işliy­or­lar. Huku­ki hak­larımız engel­leniy­or. Bu konu­da tep­kimizi gös­teriy­or ve direniy­oruz. Bu direnişimizin bir sonu­ca ulaşa­cağı­na inanıy­oruz. Bu konu­da kültürümüzü ve var oluşu­muzu yok etm­eye çalışan bu rejime karşı halkımız çocuk­ları­na sahip çıkmalıdır. 

Bura­da kanser has­tası olan bir kaç arkadaşımız hay­atını kay­bet­ti. Bu konu­da bir ses çıkarıl­malıdır. Has­ta tut­sak­ların durum­ları çok acildir. İns­anl­arın buradan tabut­la çık­masını istiy­or­lar. Bu arkadaşlarımız şek­er has­tası, bağır­sak kanseri ve birçok fark­lı ağır hastalığı olan kişil­er. Bu konu­da avukat­lar ziyaretlere gelmelidir. 

Her şeyi tele­fon­da anlatıp has­ta isim­leri söyleyemiy­o­rum. Onlara daha kotu davranır­lar. Hastalığı bulu­nan arkadaşlarımızın duru­mu cid­diyeti­ni koruyor.”

Çeviri: Rosi­da Koyuncu

Ailesinin basın­la pay­laştığı ses kay­dın­da ceza­ev­lerinde­ki insan hak­ları ihlal­leri­ni aktaran Devrim Ayık, Crohn hastalığının tedavisinin ceza­e­vi koşulların­da sağlana­madığın­dan dolayı 2019 yılı Aralık ayın­da serbest bırakıldı ve Ocak 2021 tar­i­hinde tekrar tutuklandı.

Aile­si, Devrim Ayık’ın serbest bırakıl­ması için imza kam­pa­nyası başlatılırken, 2 Nisan 2021 tar­i­hinde yapılan muayene sonu­cun­da hastalığın ağır­laştığını ve ceza­e­vi koşulların­da tedavisinin mümkün olmadığı yönünde dok­tor bil­gilendirme­si yapıl­ması­na rağ­men ceza­e­vi idare­si tarafın­dan hala somut bir adım atıl­madığını belirtiyor.

Sağlık bel­geleri (pdf)

Bu kam­pa­nyayı sizler de imza ver­erek destekleyebilirsiniz:
Crohn Has­tası Oğlum Devrim Ayık için Özgür­lük #Devri­mAyık­içinÖzgür­lük

Geçtiğimiz gün­lerde Türkiye İns­an Hak­ları Derneği, Devrim Ayık ve diğer has­ta tut­sak­ların serbest bırakıl­ması yönünde açık­la­ma yaparak, ceza­ev­lerinde hak ihlal­ler­ine karşı yetk­ilileri göreve çağırdı.


Kedistan’ın tüm yayınlarını, yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstererek, kaynak ve link vererek paylaşabilirisiniz. Teşekkürler.
Dilek Aykan
REDACTION | Auteure
Gazete­ci, siyasetçi, insan hak­ları savunucusu. Jour­nal­iste, femme poli­tique, défenseure des droits humain. Jour­nal­ist, polit­i­cal woman, defendor of human rights.