Türkçe | Français

Kürt gazete­ci Ziya Ata­man, Eylül ayı başın­da sürgün edildiği Erzu­rum ceza­evin­den yazdığı mek­tu­ba Kedis­tan okuyu­cu­ları için yazdığı bir maka­leyi eklemiş…

 

Yapacak bir şey yok!”

Bazı zaman­lar öyle olur ki hiç bir şey yapasın gelmez. Düşün­mek bile zah­me­ti­ni tat­tırır, onu da bir köş­eye koyarsın. Bir eksik kalanın olur, o da görün­mez (!). Dünya bu ya, hep yapacak bir şey­lerin olması mecburi değil. Ama hareket etmek mecburiyeti his­set­tiğinde, yap­mayı iste­diğin bir şeyi yap­mak iste­diğin anda, olurlu şey­lerin olma­ması zor bir deney­im oluy­or insana. Biçare, yal­nız hissiy­atı tat­tırıy­or. Yapa­bile­ceğin şey­leri bile gönül­süz yaparsın. Öyle olur ki, bir­d­en her şeyi boş verme eğil­im­ine girersin.

Yapacak bir şey yok!”. Bu dey­i­mi yedi yıla yakındır işi­tiy­o­rum. Bir adım­lık mesafede olan olum­lu şeylere bile negatif bir anlam yük­le­meyi becere­bilen bir çok kişiyi tanıdım. Çare­siz, muh­taç edilmeyi huy edi­nen­leri… Öyle oluy­or ki, bazı zaman­lar konuş­mana bile yazık ediy­or­sun. Konuş­mamız bizlere karşı isyan bayrağını çekiy­or. Ama gerçek­ten, “mecbu­ruz, konuş­malıyız” diy­oruz… “Yapacağımız bir şey yok!”

Ceza­e­vi bu olum­suz duru­mu yaşat­mayı becere­bilen yegane devlet müess­esesi. Senin olan bile artık senin değildir anlayışı çıkıy­or karşı­na. Hat­ta “sen bile artık sen değil, ben­im şekil­lendirdiğim gibi ola­cak­sın” mot­to­sunu ezber­let­tiriy­or. Ben ben olmadık­tan son­ra, düş­ler­im de artık başkası­na ait oluy­or. Boş bir çuvala yırtık kıyafet­leri doldu­ruy­or­lar işte. “Yapacak bir şey yok!”

Yapa­bile­cek bir şey yok”, çünkü her şey yapılır­sa tut­sak etmenin tadı kaçıy­or. His­set­tirmemeli, dilendirilmeli! Mecbur, “bırakır­san ken­di key­fi ile iste­diği­ni yapa­bilir” korkusu ken­di­ni gös­teriy­or. Yük­sek güven­lik­li burası!

Bugün kıyafet­ler­im tek tek sayıldı. Neden mi? Gir­işte kıyafet­ler­im acele ile ver­ildiğin­den, kota­ma ek bir kazak yazılmış. Oysa hiç bir kazak almamıştım. Mon­tu­mu, yeleği­mi ve hırkamı, şişkin­lik­leri yüzün­den almaları yet­miy­or­muş gibi, üstüne iste­diğim kaza­ğımı da ala­may­a­cak­tım. Yemin ettirdil­er, bir kazak için… Yetme­di arandı da. “Bu yap­tığınız güven­si­z­lik doğu­ruy­or” ded­im, ama onların da “yapacak­ları bir şey yok­muş!”.

Spo­ru­muz var fakat ayakkabımız yok. Hayır, var da, ver­ilmeye­ce­cek­miş, “yapacak bir şey yok!”. “Bu üç parça patates ile mi doy­a­cağım?” der­sin, ama “yapacak bir şey yok!”. “Ara­mayı şim­di yap­tın…”, “tekrar yapacağım, yapacak bir şey yok”. Yok, yok!

Sahi siz­leri unutuy­or­dum bu yok­lar içinde. Yapa­bile­ceğiniz bir şey var mı? Şah­sen, bu yok­lar içinde, bir yok yaşamı ezberled­im dur­dum. Oysa bu duvar­lar­la tanış­madan önce hep­imiz aynı gökyüzüne sahip­tik. Güneşin ısısını ortak bölüşürdük, ve insandık, en amiyane tabir­le! Fakat bu yak­laşım­ların biz­leri getirdiği yerde fark­lılık­larımızın olduğunu gördüm. Bir hiç­lik, ve bu hiç­lik içinde yapıla­cak şey­lerin olması­na rağ­men, “yapa­bile­cek bir şey olma­masını” gördüm.

Mer­ak ediy­o­rum böyle bir yaşamı hiç tat­tınız mı? Bunu, günde bir buçuk saat hava­landır­manın haricinde hep yaşayanım. Evet, günde yal­nız­ca bir buçuk saat. Bizler için “yapacak bir şeyiniz olmasa da”, kalan 22 buçuk saa­timizin heba olması­na izin ver­meyin. Gökyüzünü biz­im yer­im­ize doya doya seyredin. Gece, gündüz, farketmez…

Ziya Ata­man
13 Eylül 2022
2 Nolu Yük­sek Güven­lik­li Kapalı Cezaevi

 

Ziya ve arkadaşlarını mek­t­up ve kart­larını­zla destekleyin…

Ziya Ata­man
2 Nolu Yük­sek Güven­lik­li Kapalı Cezaevi
A2 / 2K — 10
Yaku­tiye ERZURUM


Kedistan’ı destek­leyin, bağışlarını­zla yaşatın

Kedistan’ı ve arşivlerini elimizden geldiğince yaşatmaya çalışıyoruz. Kedistan bağımsızlığını koruma kaygısı ile fon ya da reklam almıyor, habere ulaşma hakkının karşılıksız olması gerektiği prensibi dahilinde abonelik zorunluluğu getirmiyor ve tüm katılımcıları da gönüllü. Bugüne dek en aza indirgediğimiz masrafları, dayanışmak isteyen okuyucularımızın bağışlarıyla karşılayabildik. Sizler de destek olabilirsiniz.
Kedistan’ın tüm yayınlarını, yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstererek, kaynak ve link vererek paylaşabilirsiniz. Teşekkürler.
KEDISTAN on EmailKEDISTAN on FacebookKEDISTAN on TwitterKEDISTAN on Youtube
KEDISTAN
Le petit mag­a­zine qui ne se laisse pas caress­er dans le sens du poil.