İki aylık bir direnişten son­ra Efrin kent merkezi işgal edil­di. YPG/YPJ güç­leri bir şehir savaşı­na girmedil­er ve halk şehir­d­en tahliye edil­di. Askeri güç­lerin oran­tısı­zlığı, dünya güç­lerinin ses­si­zliği düşünüldüğünde şehir savaşı çok büyük bir siv­il-ger­il­la kay­bını göze almayı gerek­tiriy­or­du. İki aylık süreçte sadece YPG/YPJ’nin gün­lük kay­bı on civarın­dadır. Sivil­lerin oranı da aşağı yukarı bu kadard­ır. Hava saldırıları sürdüğü müd­de­tçe, ki sürmeme­si için hiç bir engel yok­tu, bu kayı­pların kent merkezinde kat­la­narak büyüme­si kaçınıl­mazdı. Sadece son iki günde şehirde 150 civarın­da siv­il kayıp yaşandı. Askeri uzman değiliz, sıcak savaşın da ortasın­da bulun­muy­oruz, tek yapa­bile­ceğimiz direnişi örgütleyen askeri-siv­il yöne­timin karar­ları­na saygı duy­mak olabilir.

Sanırız böyle bir kararın alın­masın­da en önem­li etken­ler­den biri de işgal saldırısının çok boyut­lu olduğu­nun artık iyice görülme­sidir. En zayıf hal­ka Efrin olduğu için savaşı ordan başlat­tılar ve işgali bütün Rojava’ya ve Güney’e yay­mak isteye­cek­ler. İki tespit yap­mıştık. Bir­in­cisi bir rejim değişik­liğine gidiy­or­lar ve bunun için de bir savaşa ihtiyaçları var. İki­nc­isi ise 2014 Kobane sürecin­den beri Kürt­leri kazan­ma gibi bir dert­leri yok. Gerekirse bağım­lı küçük bir Kürdis­tan’ın kurul­ması­na bile razı göster­erek etnik-mezhep­sel bir arın­mayı kafaları­na koy­muşlar. Bunun için bir iç savaşa ve bel­ki de dış savaşlara ihtiyaçları var. Şimdi­lik part­ner­leri Rusya gözüküy­or. Ama Rusya’nın hesabı ne ayrı­ca tartış­mak gerekir. Açık olan şu; klasik Kemal­ist rejim bit­miştir. Yeni rejimin ide­olo­jisi islamo faşizmdir. Tam da İsl­am geleneğine uyarak Efrin’i çetelere yağ­maya açtılar. Cihad anlayışı­na göre ele geçir­ilen beldel­er üç gün savaşçıların talanı­na açılır. Yapılan budur.

afrin efrin

Demek ki artık Kürtler müs­lü­man görülmemek­te­dir. Din­dar­larımızın çok zoruna gide­bilir ama gerçek budur. Yeni rejimde Kürtler müs­lü­man değil Zerdüşt inancın­dadır­lar ve dolayısıy­la kafirdir. İşid’la bir­lik­te cihatçı Ara­p’ların Kürtlere bakış açısı da fark­lı değildir. Ve maale­sef Kürt­lerin Zerdüşt ve kafir olduğu pro­pa­gan­dasını ilk ve en çok yapan­lar İsl­amcı Kürtler oldu. Şim­di fısıltıy­la kulak­tan kulağa yayılan bu iddia iyice ayyu­ka çık­maya başladığın­da, ya da bir iç savaş duru­mun­da bu İsl­amcı Kürt­lerin kan­ları ve mal­ları da helal kılı­nacak o da unutul­masın. Ama bu inanç yavaş yavaş kitlelere yediriliy­or. Akit TV spik­eri, “Siv­il öldüre­cek olsak Cihangir’­den başlarız” demişti. Bunu boşu­na deme­di. Bu tür sözler İsl­amcı-faşist kitlelerin gün­lük konuş­maların­da­ki sözlerdir. Bir kıyı­ma, ciha­da hazır­lanıy­or­lar. Silahlanıy­or­lar, örgütleniy­or­lar ve Kürt­leri, Alevileri, orta üst sınıf laik kitleleri tem­i­z­leyip mal­ları­na el koy­mak istiy­or­lar. Anadolu’­nun şehirlerinde, kasa­baların­da ve büyük şehirlerin varoşların­da büyük bir kin ve nefret birik­tiriy­or­lar ve pat­lay­a­cak­lar. O kit­leyi sol örgütleyeme­di, bu da kendine sol diyen herkesin ayıbı ama biz­im olması gereken kit­leyi biz­im katil­im­iz yapacaklar.

Erdoğan kişil­iği­ni çok önemsemeli ve çözümleye­bilmeliy­iz. Erdoğan sıradan bir kişi­lik değil. Siyasetin genel geçer ölçü­leriyle bu kişil­iği değer­lendi­re­mey­iz. Erdoğan’ın rasy­on­alit­e­den kop­muş bir fanatik olduğunu görmek gerekir. Yeni rejimin lid­eridir, bir tem­siliyet gücü var. Daha önce de belirt­tiğimiz gibi Erdoğan herkesten önce ken­disinin müri­didir. Bir İsl­am hal­ife­si ya da Meh­di olduğu­na inanıy­or. Şunu biliy­oruz; Erdoğan’ın yakın çevresinde ilmine güvendiği şeyh­ler, hocalar var. Bir zaman­lar o onların müridiy­di, şim­di onlar Erdoğan’ın mürit­ler­il­er. Bu hocalar ve şeyh­ler ebcet hesabı gibi yön­tem­ler­le gele­cek­ten haber veriy­or­lar ve Erdoğan her adımın­da ona göre davranıy­or. İsl­am’ın bazı ekol­lerinde bu anlayış kök­lüdür, eski büyücülük yön­tem­leri­ni sis­tem­leştiren yahu­di Kabala anlayışının İsl­ami ver­siy­onu da diye­bil­i­riz buna. Erdoğan ata­cağı her adım­da bu hocalara danışıy­or. Neden “Efrin’de zafer yakın, müjde­si var” dedi? Çünkü İsl­amı kur­tara­cak Meh­di olduğu­na inanıy­or, müjde dediği de bu bah­set­tiğimiz inanışın Amik ovasın­da yapıla­cak savaşa dair kehanet­leridir. Erdoğan böyle bir fanatik­tir. Kuran’a değil onun sayılar­la, hesaplar­la gizli anlam­ları­na erişile­ceği­ni sanan bir düşünc­eye inanıy­or. Gerçek İsl­am nedir gibi bir tartış­ma biz­im işimiz değil ama Erdoğan’ın fana­tizminin neden­leri­ni anla­malıyız. Bu kişi­lik gözünü kırp­madan her tür­lü katliam emri­ni ver­m­eye hazır ken­di­ni Meh­di sanan bir kişi­lik­tir. Daha önce de belirt­tiğimiz gibi eski sis­temin bütün geri­ci güç­leri şu anda onun lid­er­liğine biat etmiş durum­dadır. Savaşları kazan­mak değil kay­bet­memek içindir.

Bir iç savaş geliy­or, bun­dan kaçın­mak çok zor görülüy­or. Bir akıl verme gibi anlaşıl­ma­ması dileğiyle şunu söyleye­bil­i­riz; Kürtler mil­liyetçi bir dil ve söylem­den ola­bildiğince kaçın­malıdır­lar. Bu katliamlar, kırım­lar çok büyük duy­gusal alt üst oluşlar yaratıy­or, doğru. Evi yıkılan talan edilen, evladı katledilen bir anne, bir baba ne der­se desin hak­lıdır, anlaşılırdır ama bu halkın öncü­leri, aydın­ları büyük hesaplaş­mayı düşünerek daha soğukkan­lı ola­bilme­lidir. Düş­man­laştır­ma­mak, en azın­dan taraf­sı­zlaştır­mak en iyi yoldur. Yarın herkesin bir­birinin dayanış­ması­na fazlasıy­la ihtiyaç ola­cak. İsterse %90 bir kal­a­balık bu fanatik­lerin peşin­den gitsin, biz sadece Efrin’de bile olsa canını veren her halk­tan enter­nasy­onellere bağlı kal­a­bilmeliy­iz. Biz­im öde­m­eye göze ala­madığımız bedel­leri onlar göze alıp ödediler.


Afrin est-elle été vain­cue ? Quel avenir ? Cliquez pour lire
¿Afrin der­ro­ta­da? ¿Cuál es su futuro? Haga clic para leer

Konu fotoğrafı: @Rojava-France 
Vous pouvez utiliser, partager les articles et les traductions de Kedistan en précisant la source et en ajoutant un lien afin de respecter le travail des auteur(e)s et traductrices/teurs. Merci.
Kedistan’ın tüm yayınlarını, yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstererek, kaynak ve link vererek paylaşabilirisiniz. Teşekkürler.
Ji kerema xwere dema hun nivîsên Kedistanê parve dikin, ji bo rêzgirtina maf û keda nivîskar û wergêr, lînk û navê malperê wek çavkanî diyar bikin. Spas.
You may use and share Kedistan’s articles and translations, specifying the source and adding a link in order to respect the writer(s) and translator(s) work. Thank you.
Por respeto hacia la labor de las autoras y traductoras, puedes utilizar y compartir los artículos y las traducciones de Kedistan citando la fuente y añadiendo el enlace. Gracias.
Ercan Jan Aktaş
Auteur
Objecteur de con­science, auteur et jour­nal­iste exilé en France. Vic­dan retçisi, yazar, gazete­ci. Şu anda Fransa’da sürgünde bulunuy­or. Con­sci­en­tious objec­tor, author and jour­nal­ist exiled in France.