Bir insan neden ölüme yatar? Gün­lerdir ölüm, öldürme ve ölüm oru­cu kelimeleri çok duy­dum ve bu kelimeyi sürek­li beyn­ime yöne­len kelimel­er olun­ca kul­landım. Afrin’e zeytin­ler diyarı­na işgal ve katliam gir­işi­mi, TV ve sosyal medya­da ölüm haber­leri ve Tekir­dağ ceza­evin­de trans kadın Diren’in yaşadığı psikolo­jik işkenceyi duyur­mak için ölüme yat­ması… Yaşarken ölü dolaş­mak diye bir ter­im vardır. Bazen öyle hissediy­o­rum. Son­ra ken­di kendime, asıl ruhu, vic­danı ve beyni ölmüşler üzül­sün diyorum.

Biz­im matem tut­maya ve acılarımıza ağıt yaka­cak zamanımız olmasa da boynu­muza kolye yap­may­alım. Yıl­lar önce bir arkadaşım hapiste bana biz Kürdis­tan­lılar acılarımızı nehre bırakırız. Su acılarımızı yıkasın diye demişti. Bu yazım­da klasik haber ve durum anlat­ma duru­mu­na çok girmeye­ceğim. Genel­lik­le his­set­tik­ler­i­mi anlat­mak istiyorum.

Bilmeyen­ler için aktar­mak vacip­tir. 20 Ocak tar­i­hin­den beri hava ve karadan Afrin’e saldıran sel­efi­cil­er, siv­il can katlediy­or. Ben siv­il ve mil­i­tan ayır­mıy­o­rum. Katle­den­ler de ayır­mıy­or zat­en… Bu katliamı yapan NATO üye­si TSK ve sarayın gizli askeri gücü cihadis­tler (ÖSO-Daiş). Fakat buna sesiz kalan güçler bilsin­ler ki Mezrab­otan’ın evlat­ları İşt­ar’ın çocuk­ları ölse de bit­meye­cek, ve yenilmeye­cek­ler. Tia­mat’ın çocuk­larının zehirli okları gibi günün mod­ern Mar­tuk’un kalbine ve bey­nine saplanmıştır.

Der­sim Adını ilk duy­duğu­muz­da direniş ve katliam aklımıza gelir. Der­sim­li trans kadın­ların­dan Diren ve Kıvıl­cım günün hay­dut­larının zul­müne karşı beden­leri­ni ölüme yatırdılar…

Bir insan neden bedeni­ni ölüme yatırır? Vic­dana seslen­mek ve çığlığını duyur­mak için! Bu arkadaşlar vic­danı cüz­dan olan­lar­dan değil, ve bizi vic­dan hareke­tine dav­et ediy­or. Tale­p­leri çok basit ve sıradan… Ama karşımız­da rehin alı­nan bir trans kadının muhatabı: buz duvar… Biz bu arkadaşları cel­lat­ların eline mi bırakalım? “Savaş var zamanı değil” mi diye­lim? Hayır. Bir bül­bülün kafeste­ki şakır­damasını özgür­lük haykırışı olarak ele alma­mak büyük bir saflıktır.

Trans kadın­lar cin­siyet kim­liğin­den kay­naklı olarak, istemediği bir bedende doğ­duğu için zat­en kafeste doğuy­or. Aile, toplum ve devlet onları dışla­yarak kafese kap­atıy­or. Şim­di Diren üç kafeste­dir. Bir­in­ci kafes doğuş­tan istemediği beden, ikin­ci kafes devlet, toplum ve aile, üçüncü kafes hapis­hanedir. Bel­ki en dar kafes, hapis­te­ki trans kadın­ların güven­liği gerekçe gös­ter­il­erek tecrit, yani psikolo­jik bir işkence olan tek­li hücredir.

Peki Diren kimdir? Diren Der­sim­li, Ale­vi, Kürt, Keşke­sor LGBTİ, veg­an ve anarşist bir aktivist. Diyarbakır’­da kedi­leri ile küçük bir evde yaşayan müte­vazı ve popüler­lik hastalığı­na yakalan­mayan Trans bir kadın mil­i­tandır. Mil­i­tan derken aklınıza baş­ka şeyler gelmesin. Mil­i­tan demek ben­im için aktivist demektir.

Diren neden hapiste­dir? Trans kadın olduğu için değil. Kürt­lerin özgür­lük mücade­lesinde katıldığı demokratik eylem­ler­den kay­naklı olarak açılan, ‑yan­lış değilsem- sis­tem­atik olarak kul­lanılan, pro­pa­gan­da davasın­dandır. Örgüt üyeliğin­den değil. Velev ki örgüt üyeliği olsun…

Orlan­do katliamı­na karşı demokratik eylem orga­nize etmek­ten Diyarbakır’­da bir sene­den fazladır tutu­lan ESP’li ve Keşke­sor LGBTİ aktivisti Loren ve Diren için, ve birçok poli­tik mah­pus­lar için ses çıkar­ma­mayan, ve devlet gibi onların suçlu olduğunu düşü­nen­ler var. Ne yazık ki bun­lar düş­man içinde olan­lar değil “sözde” aktivistlerdir. Aktivist demek sadece kendin için değil baş­ka hak­lar ve kim­lik­ler içinde ses çıkar­mak, sesi­ni yük­selt­mek demek­tir. Eğer sadece yılan sana dokun­duğu zaman bağırır­san iş işten geçmiştir. Alman rahib­in hikayesi gibi olmaz umarım…

Bugün Türkiye’de bu duru­ma gele­cek olan CHP, lib­er­al demokrat­lar ve “aman ses çıkar­may­alım bize de yönelir­ler” diyen­lerin sonu da aynı ola­cak­tır. Size kadar gizlens­eniz de faşistler sizi biliy­or. Bu süreçlerde herkes tarafını seçme­lidir. AKP-MHPp faşiz­mi mi? Yok­sa özgür­lük, demokrasi ve savaş karşıtı hak­tan yana olan­lar­dan mısın? Hak demişken Der­sim alevileri “Hak Allah” ya da “evren” der­ler. “Sana Hak te raz­i­bo” demek “Hak senden razı” olsun demek­tir. “Hak senden razı olsun” dey­i­minin çok derin bir felse­fe­si vardır. Sen Hak­tan razı değilsen hak senden razı olmaz. Hak ve hukuk nerede? Biz Hak­tan razı değiliz. Hak da biz­den razı olmaz. Çünkü kafeste bir beden bizi Hak­ka çağırıy­or.

Trans bir kadın hapiste neden bedeni­ni ölüme yatırır? Toplum içinde trans bir kadının toplum­da yaşadığı ayrım­cılık, işkence ve katliamları düşüne­lim. Ailede, toplum­da trans kadın­lar zat­en kafeslerde yaşarken ve beden­leri de het­erosek­siz­im yüzün­den zat­en kafestedir.

Ken­di­nizi trans kadın­ların yer­ine koyup düşünün bir hele. Erk ve devletin ter­biye etme aracı hapis de yet­miy­or. Tek­li bir hücrede çok kim­lik­li bir trans kadının neden bedeni­ni ölüme yatırdığını anla­mak zor degil. Diren neden ölüme yat­tı? Zat­en hapis içinde hapis yaşarken cin­siyet kim­liğin­den kay­naklı olarak, Tekir­dağ Devlet has­tane­si psiky­a­tri bölümün­den cin­siyet geçiş ameliy­atı ran­de­vusuna gider. Psiky­a­trist denilen zat şunu der; “Ben senin cin­sel ilişk­i­lerin beni ilgilendirmez”. Diren psiky­a­triste “nasıl cin­sel iliş­ki yaşarım” diye sor­mak için gitme­di. Rapor almak ve epi­lasy­on ve cin­siyet geçiş ameliy­atı için git­ti. Bu psiky­a­trist konu­da bil­gisi olmayan bir cahil olmalı. Bu şek­ilde, nasıl psiky­a­trist oldu, bu da sorgu­lan­abilir. Ayrı­ca beden­i­miz ve bacak aramızın devlet bekçisi olmak­tan vazgeçme­lidir… Maale­sef devlet, trans kadın­ların cin­sel organın bekçi­sidir. Bu aşağıla­ma ve hakaret Diren için bar­dağı taşıran son damla olur.

Kıvıl­cım

25 Ocak günü Tekir­dağ hapis­hanesinde ölüm oru­cu grevine girdiği­ni İst­anb­ul LGBTİ derneğinin trans aktivisti Kıvıl­cım Arat aracılığıy­la öğrendik. Dün Kıvıl­cım direnişi büyüt­mek ve Diren’in sesi­ni hala duy­mayan­lar olduğunu belirterek, ölüm oru­cu­na başladığını sosyal medya hesapların­da pay­laştı. “Kaos GL derneğinin ken­di sitesinde bir sorun olduğunu söyle­sel­er de sosyal medya hesapların­dan Ali Erol için pay­laşım­lar var, fakat neden Diren için hiç bir seda yok?” sorusunu soruy­or.

Sonuç olarak Diren bugün direnişinin 12. gününde… Diren’in talebi çok sıradan ve basit diye vur­gu­lamıştım… Açlık grevin­de de ölüm oru­cun­da da B vit­a­mi­ni alınır. Ceza­e­vi idare­si grev uzmanı kesilip, kelime oyunuy­la Diren’e “sen B vit­a­mi­ni alır­san bu ölüm oru­cu sayıl­maz” demiş. Bunu söyleyen san­ki hay­atın­da ölüm oru­cu veya açlık grevine gir­miş. Açlık gre­vi ve ölüm oru­cun­da da B vit­a­mi­ni alındığını Google’a sor­sacak olsanız, o bile size “alınır” der. Ayrı­ca Tekir­dağ hapis­hane idare­si 80 döne­mi Amed zin­danı gibidir. Ora­da kalan­lar­dan biliy­o­rum… Hapis­hane idare­si “Diren gre­vi bırak­sın biz onu dok­to­ra götürürüz” demiş. Red gerekçeleri de şu: “Bu sağlık duru­mun­da götürmey­iz”. Sağlığını düşündük­leri için değil elbette. Amaç, gerekçe­lendirip has­tan­eye götürmemek ve direnişi kır­mak! Daha önce ölüm sınırı­na gelen­lerin ya da grev sürdüren­lerin has­tan­eye götürüldüğünü biliyoruz.

HDP mil­letvek­ili Erdal Ataş Bakan­lığa duru­ma dair bir soru öner­ge­si sun­du. Meclis başkanı “yaralayıcı önerge” diye değer­lendirerek red etti. Bakan­lık­la baş­ka kanal­lar­dan iletişim kurul­malıdır. Vekil­lerin iletişi­mi de ters tepe­bilir. Bu Ali­cen­giz oyun­ları boşa çıkar­mak için ve arkadaşlarımızın ruh ve beden sağlığı için bir yol har­i­tası öner­im ve çağrım var. Daha önce bu alan­da deney­im­im ve çalış­malarım olduğu için somut öner­i­ler­im var.

LGBTİ aktivistlere, avukat­lara, vekillere bu alan­la ilgile­nen STÖ ve vic­dan sahibi herkese “Hak siz­den razı olsun” diy­erek, somut öner­i­ler­im şunlardır:

• Bir­in­cisi avukat­la üzerinden ve vekiller üzerinden direne bir heyet yada sözcü gitmelidir.
İlk iş Diren’e “Sesi­ni duyan­lar var. Ama tale­p­lerin gerçek­leşme­si için küçük adım­lar­la ilerleye­lim. Direk ölüm oru­cu senin bedeni­ni yıpratır ameliy­at olmanı zor­laştırır. Birde ameliy­at uzun bir zaman ve prosedür gerek­li…” mesajını iletmek.
Ayrı­ca Diren ölüm oru­cun­dan açlık grevine dön­melidir. B vit­a­minin idarenin ver­me­si için idare ile görüşülme­lidir. İdare B vit­a­mi­ni yok der­se TİHV üzerinden B1-B12 bulun­abilir. Giden avukat­lar yada heyet sözcüsü idar­eye B vit­a­min­leri­ni vere­bilir. Diren B vit­a­mi­ni ala­cak. Bun­lar CEZAEVİ İDARESİNE verilmelidir.

• İki­nci aşa­ma: Tekir­dağ hapis­hanesin­den İst­anb­ul Mal­te­pe LGBTİ mah­pus­ların kaldığı bölüme sevk sağla­mak. Diren ve yanın­da­ki arkadaşı sevk için dilekçe yazar. Vekiller, CİSST ve LGBTİ derneği bil­gi edin­me üzerinden sevk için devr­eye girme­lidir. CİSST ve LGBTİ dernek­lerinin devr­eye girme­si için Diren, bakan­lığa yol­layanacak dilekçe örnek­leri nüshalarını çoğaltıp vekillere, dernek­lere, özel­lik­le CİSST derneğine yol­la­malıdır. Derneğin İst­anb­ul Mal­te­pe’de olması hem iletişime acil ve LGBTİ mah­pus­lar konusun­da deney­im­li idare ile rahat sorun­lar çözülür.

• Üçüncü aşa­ma: Ameliy­at süre­ci için Çapa’ya sevk için iyi olur.Tekirdağ’dan Çapa’ya sevk yer­ine Edirne’de­ki adli tıpa sevk olma oranı yük­sek. Tekir­dağ’­dan İst­anb­ul’a ring aracıy­la gelmek bir başlı başı­na bir işkencedir. Asker ve gardiyan tacizi ve işkenc­eye maruz kalın­mak­tadır. Ayrı­ca ameliy­at sözkonusu olsa da, bu Pendik devlet araştır­ma has­tanesinde yapılıyor.

Karşımız­da Nuriye ve Semi­h’in tale­p­ler­ine bile cevap ver­meyen bir ikti­dar ve güç var. Bunu bilmeliyiz.
Diren’i ölüme terketmeyelim. 

diren olum orucuBu ara­da, Diren ölüm oru­cu­na girdiği için hakkın­da disi­plin soruş­tur­ması açmışlardır. Hücre içinde hücre ceza­sı ve iletişim yasak­larının ona ne zaman ver­ile­ceği bil­in­melidir. Fakat her ihtimalde avukat­lar ile görüşe­bilir. Mek­tu­plaş­ma, tele­fon­la ara­ma ve aile-arkadaşlar­la görüş yasağı gelebilir.

Hapiste en ağır disi­plin ceza­sının tek­li hücrede 15 gün tutul­mak oldugunu hatır­lay­alım. Trans kadın­lar zat­en sürek­li tek­li hücrede tutu­luy­or. Diren şu an nasıl bir yerde kalıy­or tam bilmiy­o­rum. Buse adın­da bir arkadaşıy­la aynı hücrede mi,  yok­sa yan yana tek­li hücrel­erde mi kalıy­or­lar bilmiy­o­rum. Tek­li hücrede kalıy­or­sa hava­landır­maya sadece günde bir saat çıkar. Normalde  hava­landır­ma kapısının tüm gün açık olması gerek­mek­te­dir. Sadece bir disi­plin ceza­sı çerçevesinde tek­li hücrede tutu­luy­or­san hava­landır­ma kapın yal­nız­ca bir saat açılır…

Tüm STÖ, aktivist­lerin bu konu­da vic­dana çağırıy­o­rum. Bakan­lığa, bil­gi edin­me ve Bimer üzerinden soralım. Evimiz­den ve elim­izde­ki tele­fon­lar­la bile bakan­lık ve ceza­e­vi idaresi­ni tele­fon­la araya­bil­i­riz. İşkence Önleme Komite­sine mailler atalım. Haber yapalım. Diren için ses çıkaralım. 

Ceza­e­vi idaresinin “Gre­vi bırakır­san has­tan­eye yol­larız” sözü kuru bir söz. Grevdeyken yol­laya­bilir. Tahlil yap­may­a­cak. Sadece psiky­a­trist ile görüşe­cek. Ceza­e­vi koşulları düzeltilirse açlık gre­vi biter. Has­tan­eye sevk eder­sen ve B vit­a­mi­ni verirsen Diren ölüm oru­cun­dan açlık grevine dön­er. Diren ve Buse’yi mahte­m­eye sevk kararı çıkarsa zat­en grev biter…

Hak gelsin grev bitsin !

NOT

Diren’e destek adı­na greve giren Aktivist arkadaşımız Kıvıl­cım, bu söz­ler­im sana. Yapıla­cak çok şey var. Ölüm oru­cu, elinde direnecek baş­ka malzeme­si, seçeneği olmayan mah­pus­larındır. Sen dışarı­dasın ve bir aktivist olarak yapacağın çok şey var. Biz ölsek onlar sevinecek. Düş­man­ları sevin­dirme. Senin sağlığın zat­en kötü lüt­fen yoldaşlarını din­le sen birey­sel grev yap­ma­malısın. Sen kolek­tif ruha dahil olmalısın. Sabah akşam bakan­lığa tele­fon­la taciz etmek bir eylemdir. 

Diren için eyleme, direnişe!

Kampanyayı imzalayarak ve paylaşarak dayanışmaya başlayabilirsiniz : Diren Coşkun’a ses ver!


GÜNCELLEME 20 Şubat 2018

Diren


Vous pouvez utiliser, partager les articles et les traductions de Kedistan en précisant la source et en ajoutant un lien afin de respecter le travail des auteur(e)s et traductrices/teurs. Merci.
Kedistan’ın tüm yayınlarını, yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstererek, kaynak ve link vererek paylaşabilirisiniz. Teşekkürler.
Ji kerema xwere dema hun nivîsên Kedistanê parve dikin, ji bo rêzgirtina maf û keda nivîskar û wergêr, lînk û navê malperê wek çavkanî diyar bikin. Spas.
You may use and share Kedistan’s articles and translations, specifying the source and adding a link in order to respect the writer(s) and translator(s) work. Thank you.
Por respeto hacia la labor de las autoras y traductoras, puedes utilizar y compartir los artículos y las traducciones de Kedistan citando la fuente y añadiendo el enlace. Gracias.

Rosida Koyuncu on Twitter
Rosida Koyuncu
Auteure
Activiste LGBTIQ+, jour­nal­iste et cinéaste, en exil à Genève. LGBTIQ+ aktivist, gazete­ci ve sinemacı. Cenevre’de sürgünde bulunuyor.