22 Mart, “Dünya Su Günü” gibi özel bir günde bir çağrı yapmış ve “Haydi, insana, hayvana ve yeryüzüne can suyu olmak için mücadeleye!…” demiştim. “Fransa’nın Bordo kentinden başlamak üzere, kano ile su yollarını takip ederek Marsilya’da bulunan Dünya Su Konseyi’ne gitmeyi ve onlara suyun bir hak olduğunu ve satılıp pazarlanamayacağını anlatan Dünya Su Dostları Deklarasyonu‘nu iletmeye var mısınız?” diye sormuştum.
Çağrı : Dünya Su Konseyi’ne kano yolculuğu
Ben sözümü tuttum ve yollara düştüm…
İşte tüm zorluklara ve kısıtlı imkanlara inat ulaştırabildiğim notlar…
Yolculuğu Facebook sayfasından ve benim kişisel hesabımdan da izleyebilirsiniz.
Yol notlarımı Kedistan’da okumak isterseniz, işte buradalar : 1 | 2 | 3 | 4
Fransızcası : Sadık Çelik • Se mettre en route pour l’eau | 5
YOL NOTLARI 5
25 Temmuz 2017
Sultan Çelik
Su hakkı yolumdan onun anısına saygıyla!
Onun gülüşü, su yollarımın biricik hatırasıdır yanağımda…
Ondan bir can olmak, yeryüzüne daima umutla ve inatla sarılmaktır…
Tutuklu ve kadın hakları mücadelesinde kadınların karanfil yanaklı Sultan Ana’sı, senin gülüşün, gülüşüdür bütün kadınların…
Kedistan’ın notu :
Sadık Çelik’in annesi Sultan Çelik, TAYAD’ın ilk kurucularındandır. 12 Eylül döneminde tutsak ailelerinin mücadelesinde yer almış ve “Sultan Ana” diye anılmıştır. Özgür-Der ve DEMKAD’ın da kurucuları arasındadır. Yakalandığı kanser hastalığı sonucu, 25 Temmuz 2003’de aramızdan ayrılmıştır.
27 Temmuz 2017
Ve, Béziers.… Dün akşam 22:00 ‘da nihayet Béziers’ye vardım. 54 000 metre boyunca kanal kapısız yol aldığım su yolum, Béziers’deki yeni kanal kapılarıyla kapanmaya başladı yeniden. Bu sabah, iki kapı arası, kanoyu sudan çıkarıp serbest alana taşıdım. Ancak Béziers’nin hatırı çok, katlanmaya değer…
Şu anda buradaki bir cafede bir yorgunluk kahvesi eşliğinde sizlere birşeyler aktarmaya çalışıyorum.
28 Temmuz 2017
Su yolumda rastladığım su dostlarımın konukseverliği, yolculuğumun en canlı, en sıcak anları, hatıraları olarak günceme yazıldı. Onlara sevgilerimle.
Canal du Midi güzergahının Sète’den önceki son akşamında, son gün batımında güzel dingin düşünceler içinde su yolumu kürek kürek adımlıyorum.
29 Temmuz 2017
Kanaldan denize akmak…
Ve artık Sète’deyim… Dün öğle saati itibariyle, Canal du Midi etabını tamamlamış bulunuyorum. Akdenizin tuzlu sularında, sarı sıcak bir güneşin altında hafif dalgalıydı su yolum bu defa. Sète’in Canal du Midi’ye açılan ara denizinde, Sète’e doğru kürek çekmek müthiş yorucu ama bir o kadar da keyifliydi. Yaklaşık üç buçuk saatte tamamladım Sète’in ara denizini.
Kesintisiz bir kürek eforu ile o çok sevdiğim balıkçı mahallesi, La Pointe Courte’a vardığımda, büyük denizine açılan bu dar boğazda balık tutan, güneşlenen insanların hayretli bakışları arasından süzülerek geçiverdim. Yalan yok, ben de hayretle izledim kendimi. La Pointe Courte’a ayak basar basmaz,“Bravo Sadık Çelik!” dedim kendi kendime. Sonra hemen oracıkta yorgun ve fena halde ıslak ve tuzlu kanomu temiz su ile yıkayıp kurumaya bıraktım. Ben de su yolumun bereketinden kalan son küçük kavunlardan birini dilimleyip La Pointe Courte’da batan güneşi seyre daldım. Canal du Midi su yolumun sonunda güzel bir Sète akşamında yaşadıklarım, bütün su dostlarıma sevgi selamım olsun…
Kanaldan denize kürek farkı ile akarken :
Sète’e yüzyılar sonra Sète’i ele geçirmek için değil, su barışı için uğrayan korsan bandıralı bir kano kürekçisiyim…
(Sète, 16. yüzyıl ortalarında berberi korsanların saldırılarına maruz kalan bir şehir olarak bilinmektedir).
30 Temmuz 2017
Üç yıl sonra tekrar Sète’de Georges Brassens’in hayat izlerine dokunmak…
Su hakkı yolculuğuma Anarşist ezgileriyle eşlik eden Brassens’e teşekkürlerimle…
31 Temmuz 2017
1 Ağustos’tan itibaren su yolumun son etabına başlıyorum ve işte son etabımın harita üzerindeki güzergahı:
Tahminen 3 ya da 4 Ağustos’ta Marsilya’da Dünya Su Konseyi’nde olacağım. Ancak yinede rüzgarın şiddetini gözardı etmeyeyim.
Su yolumuz açık olsun diyeyim…