Türkçe | Français  | English

Kadı­na yöne­lik şid­det fark­lı ülkel­erde sık­lığı ve biçi­mi değişik­lik gösterse de ataerk­il sis­temin ken­di­ni var ettiği gün­den bu yana en sık görülen insan hak­ları ihla­lidir. Aile içinde yaşanılan şid­det kadının en sık maruz kaldığı biçim olması­na rağ­men en az konuşu­lan, en az gün­dem olanıdır.

Yapılan araştır­malara göre dünya üzerinde her üç kadın­dan biri part­neri tarafın­dan fizik­sel, cin­sel, psikolo­jik şid­dete maruz kalıy­or. Toplum­sal cin­siyet eşit­si­zliğin­den kay­naklanan bu şid­det gün geçtikçe art­mak­la kalmayıp, kadın­ların şid­det­ten uza­k­laşarak korun­mak için ihtiyaç duy­duk­ları “huku­ki destek sis­te­mi”, az gelişmiş ülkel­er­den tutun demokrasi ve adalet adı­na dünya kamuoyun­da garan­tör olarak adlandırılan ülkel­erde de kadın­lar için ulaşıl­ması ve işletilme­si zor bir sis­tem durumundadır.

21 Ekim 2019 tar­i­hinde İsviçre’nin Jura kan­to­nun­da Mélanie adın­da­ki genç kadının eşi tarafın­dan katledilme­si ise hukukun kadın­lar için ne kadar yeter­siz kaldığının en iyi örneklerinden.

Mélanie eşi tarafın­dan katledilme­den bir haf­ta önce yine eşi tarafın­dan orman­lık alana götürülerek elleri bağlı bir şek­ilde tecavüze uğramıştı. Mélanie, Déle­mont Polis Merkezin­den yardım istemiş ancak tüm bun­lara rağ­men hay­atını kaybetmişti.

Mélanie’nin aile­si ve Juralı kadın örgüt­leri, dava­da ihmal olduğu kanaatinde ve sorum­lu­ların yargılan­masını talep ediyor.

Davayı ve ailenin tale­p­leri­ni yakın­dan takip eden Kadın Gre­vi Derneği sözcüsü Danielle Siegfried’e mer­ak ettik­ler­im­izi sorduk.

danielle siegfried

Danielle Siegfried

21 Ekim 2019 tar­i­hinde Mélanie adın­da­ki genç kadın boşan­ma talebi sebe­biyle eşi tarafın­dan katledil­di. Ancak kamuoyu­nun da bildiği üzere 15 ekim tar­i­hinde eşi tarafın­dan orman­lık alana götürülerek iki kere elleri bağlı bir şek­ilde tecavüze uğrayan mak­tulün Dele­mont polis merkezinde fail hakkın­da şikayetçi olduğu­na dair kanıt­lar var. Yaşanan bu vahim olayı okuyu­cu­larımı­zla pay­laşır mısınız?

Olay cid­di. Mélanie esine ondan ayrıl­mak iste­diği­ni söyle­mek­ten korkuy­or­du. Ona bunu açık­ladık­tan son­ra, eski eşi Mélanie’yi silahla tehdit ediy­or ve iki kez tecavüz ediyor.

Erte­si gün Mélanie tüm cesare­ti­ni topla­yarak ve şikayette bulunuy­or. Adalet ateşli silahlara el koyuy­or ve uza­k­laştır­ma önlem­ine karar veriy­or. Ancak, bir gün önce­ki cid­di olaya rağ­men, suçlu hapsedilmedi.

Adalet Mélani’yi yeter­li derece koru­madı. Birkaç gün son­ra, 21 Ekim 2019 tar­i­hinde, Mélanie eşi tarafın­dan katledil­di. Aile­si adalete başvurdu.

İhm­al sonu­cu cinayete sebep olma ve mağ­du­ra yardım sağla­ma­ma” gerekçe­si ile açılan dosya Mart 2021’in başların­da kapatıldı.

Olay­da kol­luk kuvvet­lerinin ve yargının açık­tan ihmali var mıdır? Bu konu­da görüş­leriniz nedir?

mélanie

Ortak tutku­ları şahin­ler olan Mélanie ve Christophe K., Crémi­nes’de­ki ’ eski Siky çiftliğinde.

Bu sis­temin bütünü arıza­lı işliy­or. Mağ­durların etk­ili bir sek­ilde korun­ması gerekiy­or. Silahlara el koy­mak­la sınır­lana­maz ve suçlu kişi­den mağ­du­ra yak­laş­ma­ması kibar­ca istenemez.

Cid­di olay­lar barındıran bu vaka­da daha katı önlem­ler almalıy­dı. Mélanie, çocuk­larının babası olan  eşine karşı dava açarak polis ve adalet­ten yardım ve destek alma cesare­ti­ni bul­du. Polis ve adalet, olayın cid­diyeti­ni ve mağ­du­run hay­atı­na yöne­lik tehdit­leri hafife aldı.

Bunun nedeni, hor görmek, empati eksik­liği ya da mağ­du­ru önemse­memek değil, çünkü bu pro­fesy­oneller, her bir­im­iz gibi, kadın­ların sürek­li ve her alan­da mağ­dur olduğu sis­temik şid­de­ti en aza indiren bir ege­men­lik sis­tem­ine hap­sol­muş bulunuyor.

Dava şu an han­gi aşamada?

Aile, dosyanın kapan­ma kararı­na iti­raz etti. Mücadele sürüyor.

Ailenin ve derneğinizin tale­p­leri nelerdir?

Kadı­na yöne­lik şid­de­tle mücadele için kay­nağa ihtiyaç var: önleme ve eğitim poli­tikalarının oluş­tu­rul­ması için fon­lar sağlan­malı, mücadelede aktif olan dernek­lerin güçlendirilme­si mümkün kılın­malı, güve­nilir kan­ton ista­tis­tik­leri hazırlanmalıdır.

Mélanie’nin bir hakkı vardı, o da korun­ma hakkıydı.

Konuy­la da bağlan­tılı olarak, dünya genelinde yük­se­len kadı­na yöne­lik şid­det İsviçre’de ista­tis­ti­ki olarak ne durumda?

Gerçek bir sorunumuz var: güve­nilir ista­tis­tik­lerin olma­ması. Kadı­na yöne­lik şid­det yeter­siz bel­ge­len­miş durumda.

Ver­i­lerin tar­ih­leri çok eski. tar­ih­lendiril­di. 2009–2018 yıl­ları arasın­da, aile içi şid­detin sonuçların­dan her iki haf­ta­da bir kişi öldü; bu da, çoğun­luk­la kadın­lar ve 4 çocuk olmak üzere, yıl­da orta­la­ma 25 kişiyi işaret ediy­or (2009–2018).

Ancak, 2020 özel bir yıl oldu ve Fed­er­al İst­at­ist­ik Ofisi’nin (OFS) rakam­ları, Jura veya Bern kan­to­nun­da aile içi şid­detin belir­gin bir şek­ilde art­tığını gösteriyor.

Jura’­da aile içi şid­det, 2019’da 98 suç­tan 2020’de 143’e çıkarak, %46 art­tı. Cid­di bir bedensel zarar kaydedilme­di, ancak basit bedensel zarar 6’dan 24’e yükseldi.

Geçtiğimizi gün­lerde İsviçre göç büro­su Türkiye’de hay­at­ta kalmak için eşi­ni öldüren ve İsviçre’ye sığı­nan Yasemin Çakal’a poli­tik otur­ma izni ver­di. İsviçre İst­anb­ul Sözleşmesinin uygu­lan­masın­da ilk adımı attığı söylenebilir mi?

Sonun­da. Bu kab­ul çok önem­li. İst­anb­ul Sözleşme­si’nin uygu­lan­ması, 2017 yılın­da imza­lan­masın­dan bu yana çok yavaş seyret­ti. Bu sözleşmeyi uygu­la­mak için Kon­fed­erasy­on, kan­ton­lar ve siv­il toplum bir­lik­te çalış­malıdır. İsviçre, Yasemin Çakal’a siyasi sığın­ma hakkı ver­erek sözleşmeyi nihayet uygu­la­maya başladı. Türkiye sözleşme­den çek­ilirken ver­ilen bu mesaj, daha da güç kazanıyor.

mélanie

Kadın plat­form­ları, dünya genelinde kadın cinayet­leri, taciz, tecavüz gibi kadı­na yöne­lik şid­det davaların­da neredeyse faili aklayan, mağ­dur yer­ine faili koruyan karar­lar­la bu cinayetlere zemin hazır­layan eril yargının, diğer davalar gibi Mélanie davası ile bir kez daha deşifre olduğu kanaatinde.

12 Nisan 2021 tar­i­hinde, Jura Kadın Gre­vi Derneği’nin çağrış ile Por­ren­truy Adliye­si önünde bir araya gelen kadın­lar “kab­ul edile­meye­cek bir yargı kararını ifşa etmek için bir ara­dayız” diy­erek, adaletin rolünün mağ­durları koru­mak olduğunu hatır­latarak, mev­cut yasaların uygu­lan­masını ve ivedi­lik­le yeni koruyu­cu yasaların geliştir­ilmesi­ni talep ettiler.

Tale­p­ler­ine; İst­anb­ul sözleşmesinin tam anlamıy­la uygu­lan­masını, Yargıç ve polis memurları­na cin­siyete day­alı şid­det eğiti­minin ver­ilme­si gerek­tiği­ni, erken yaşlar­dan itibaren eğitim ve farkın­dalığın art­tırıl­masını da ekleyen kadın­lar, Mélanie davasın­da polis ve yargının hata yap­tığını kab­ul etmesi­ni istediler.

Mélanie ve tüm kur­ban­lar için: Mücadele devam ediyor.”


Kedistan’ın tüm yayın­larını, yazar ve çevir­men­lerin emeğine saygı göster­erek, kay­nak ve link ver­erek pay­laşa­bilirisiniz. Teşekkürler.

Dilek Aykan
REDACTION | Auteure
Gazete­ci, siyasetçi, insan hak­ları savunucusu. Jour­nal­iste, femme poli­tique, défenseure des droits humain. Jour­nal­ist, polit­i­cal woman, defendor of human rights.