English +972  Magazine | Türkçe | Français

Fil­istin konusun­da, 13 Mayıs’­ta İngilizce yayın­lanan bu maka­leyi, her ne kadar o tar­i­ht­en bu yana gelişmel­er olduysa da, okuyu­cu­larımı­zla Türkçe olarak pay­laş­mak istiy­o­rum. Çeviri için İlayda Gül­süm Cam­lı’ya son­suz teşekkürler…

Sadık Çelik

Dehşete rağmen Filistinliler hala direniyor

Against the horror, Palestinians are still rising | Amjad Iraqi — May 13, 2021
Amjad Iraqi, +972 dergisinde editör ve yazar ve düşünce kuruluşu Al-Shabaka’da politika analisti. Daha önce Hukuk Merkezi Adalah’da savunuculuk koordinatörü olan Amjad, Hayfa’da yaşayan bir Filistin İsrail vatandaşıdır.

Fil­istinlil­er, linç çeteleri ve devlet şid­de­ti karşısın­da bile İsrail’in yer­leşim­ci-sömürge­ci yöne­ti­minin “nor­male” dön­mesi­ni göze alamaz.

Filistin-İsrail’de ortaya çıkan kaos gerçek, acı­masız ve dehşet veri­ci. Son dört gündür savaş uçak­ları, roketler, polis, linç eylem­leri gökyüzü ve sokak­ları yutuy­or. Kuvvetli bir şek­ilde ablukaya alı­nan Gazze Şeridi’nde Hamas mil­i­tan­ları ve İsr­ail ordu­ları amaçsız açılan ateşi, ölüm sayılarını ve sayısız yaralıyı değiş tokuş etm­eye devam ediy­or. İsrail’in dört bir yanın­da, çoğu­na Yahu­di çete­ci­lerin yanı sıra İsr­ail polisinin eşlik ettiği silahlı gru­plar, kasa­balar­da ve mahal­lel­erde dolaşıy­or, ara­baları yok ediy­or, evleri ve dükkan­ları işgal ediy­or ve birçoğu­nun hak­lı olarak pogrom diye tanım­ladığı şek­ilde kan dökülmesi­ni istiyor.

Kon­trol­süz devlet ve çete şid­de­tine doğru bu geçiş, yakın Fil­istin tar­i­hinin en inanıl­maz anların­dan biri­ni tra­jik bir şek­ilde bastırıy­or. Fil­istin­li toplu­luk­lar haf­ta­lardır, merkez üssü Kudüs olan ve Yeşil Hat­tın her iki tarafı­na da bir yangın gibi yayılan kitle­sel gös­ter­il­er düzen­liy­or. Şam Kapısı ve komşu Sheikh Jar­rah mahallesin­de­ki olay­ların alevlendirdiği protesto­lar, Gazze’deki Cibaliye mül­te­ci kam­pın­dan İsrail’in Nasıra ken­tine ve Batı Şeria’daki Ramallah’ın merkezine kadar yayıldı. Şu ana kadar da çok az bir azal­ma belir­tisi gösterdi.

Gün­cel olay­lar korkunç bir hal almış olsa da geçtiğimiz haf­ta­lar­da gerçek­leşen bu hareketlen­me göz ardı edile­mez. Her kes­im­den Fil­istin­li ortak kim­lik­lerinin derin­leme­sine farkın­dayken, birçoğu uzun zamandır İsrail’in halk­larını şid­detli bir şek­ilde parçalan­masının, ki bunu uygu­layan ulusal lid­er­ler tarafın­dan kışkırtılan ayrım­lar­la, bir­lik­leri­ni tamir edile­meye­cek bir şek­ilde sakat bıraka­cağın­dan korkuy­or­du. Fil­istinlilerin böyle­si bir bir­lik­te­lik havasın­da sokak­lara çık­mış olması, kur­ban­ları üzerinde­ki ölçüle­mez bedele rağ­men, İsrail’in sömürge poli­tikasının hala başarılı ola­madığı­na dair mey­dan okuyan bir hatır­lat­ma. Bu azim Fil­istinlil­er için bir tesel­li kay­nağın­dan fazlası; onları, radikal ve karar­lı bir değişim yarat­mak için bu anı yakala­maları adı­na harekete geçirdi.

Bu tür gös­ter­i­lerin ilk defa gerçek­leşmediği söylenebilir: 2013’te Necef böl­gesin­de­ki Bede­vi vatan­daşların yerinden edilme­sine yöne­lik Praw­er Planı gös­ter­i­leri, 2014’te Gazze Savaşı ve 2018’de Büyük Dönüş Yürüyüşü sadece son on yıl­da gerçek­leşen ben­z­er ortak eylem­ler. Yine de, mev­cut protesto­lara katılan veya yurt­dışın­da gelen haber­leri takip eden her­han­gi bir Fil­istin­li, bu dal­ganın diğer­lerinden fark­lı olduğunu his­set­mek­ten ken­di­ni ala­maz. Bir şeyler fark­lı his­set­tiriy­or. Kimse bunun ne olduğun­dan ya da ne kadar süre­ceğin­den emin değil ve dün gece yaşanan­lar­dan son­ra bel­ki de bu soru­ların artık bir öne­mi yok. Diğer yan­dan, izle­mek sinir bozu­cu ama gözlem­le­mek heyecanlandırıcı.

Sadece Bir Slogan Değil

Kudüs’ün bu ulusal uyanış­ta­ki merkezil­iği, hikâyenin hay­ati bir parçası. Bu tar­i­hi başkent, geçen haf­ta­lar­da olduğu gibi, yıl­lardır pek çok Fil­istin­lin­in ve aslın­da dünya çapın­da mily­on­lar­ca insanın da aklın­day­dı. Kudüs en son 2017 yılının Tem­muz ayın­da, Fil­istin­li mil­i­tan­ların Mescid‑i Aksa Camii yakın­ların­da bulu­nan sınır poli­sine saldır­masının akabinde, İsr­ailli yetk­ililerin yer­leşkenin etrafı­na met­al dedek­tör­ler yer­leştirme­si ve ibadet etmek üzere oraya giden Müs­lü­man­ların ara­ma yapıl­madan girme­sine izin ver­meyi red­detmesiyle gün­deme gelmişti.

Palestine Filistin

Fil­istinlil­er, 7 Mayıs 2021’de Kudüs’ün Doğu Kudüs’te­ki Şeyh Jar­ra Mahalle­si’n­de­ki evlerinden birkaç Fil­istin­li ailenin tahliyesi­ni protesto etmek için Ramazan’ın son Cuma namazını kıldık­tan son­ra Kaya kubbe­si önünde toplanıy­or­lar. (Jamal Awad/Flash90)

İşg­al güç­lerinin bu day­at­masını red­de­den Fil­istinlil­er, dedek­tör­leri kitle­sel bir şek­ilde boykot etmiş ve Yahudi­lerin Tapı­nak Tepe­si olarak adlandırdığı Haram-üş Şerif’in “statüko­sunu” değiştirme gir­işi­mi­ni protesto etmişti. Siv­il itaat­si­z­lik eylem­leri bölge­sel aktör­leri müda­hale etm­eye ve sonun­da İsrail’i tesis­leri kaldır­maya zor­lamıştı. Kap­samı sınır­lı olsa da bu, İki­nci İnt­ifada sırasın­da ve son­rasın­da İsr­ail baskısı nedeniyle birçok kişinin kork­tuğu Fil­istinlilerin kent­te­ki örgütlen­me potan­siyeli­ni gösteren ilham veri­ci bir zaferdi.

Bu kez, Kudüs’teki hareketlen­me çok daha dikkate değer. 2017 yılın­dan fark­lı olarak, Fil­istin­li protestoc­u­lar, Şam Kapısı’ndaki Ramazan şen­lik­ler­ine polisin key­fi kısıt­la­malarının kaldırıl­masıy­la yet­in­me­di. İsr­ailli yetk­ilil­er ve yer­leşim­ci gru­plar, ölüm­cül bir zaman­la olduğu kanıt­lanan bir şek­ilde, bir yan­dan polis şehrin tar­i­hi kısım­ların­da baskıcı şid­de­ti­ni artırırken, bu ay Yük­sek Mahkeme tarafın­dan mühür­lenecek olan Sheikh Jar­rah mahallesin­de­ki Fil­istin­li aileleri evlerinden sürmek için baskılarını yoğun­laştırdı. Sheikh Jarrah’ın kaderi, Sil­van gibi diğer tehdit altın­da­ki böl­gel­er­le bir­lik­te, Fil­istin Kudüsü’nün kalbi ile iç içe geçti; sadece yorgun bir slo­gan olarak değil, onları savun­mak için kitle­sel eylem­ler yapan bir hareket olarak.

Bunu yaparak Fil­istinlil­er, İsrail’in Kudüs’ün mahal­leleri­ni bir­birinden ve şehir dışın­da­ki kardeş­lerinden ayır­ma gir­işim­ler­ine karşı büyük bir çığır açtı. Başkentin uyanışıy­la teşvik edilen diğer kasa­ba ve şehirlerde­ki Fil­istinlil­er, İsrail’in tehdit­ler­ine ve baskıcı hareket­ler­ine rağ­men korkusuz­ca Sheikh Jar­rah ve Mescid‑i Aksa’yı destek­le­mek üzere ken­di eylem­leri­ni düzen­le­di. Geçen Cumarte­si, bin­lerce Fil­istin­li İsr­ail vatan­daşı polis engel­ler­ine karşı çıkarak kut­sal mekân­da ibadet etmek için oto­büsler­le ya da yaya olarak seya­hat etti ve aynı nefesle Sheikh Jar­rah için dua etti. Bu haf­ta gerçek­leşen katliam ülk­eye yayılın­caya kadar, tüm gözler Fil­istinlil­er tarafın­dan çağlardır hissedilmeyen ateşli bir ener­jiyle Kudüs’e kitlenmişti.

Gös­ter­i­lerin sıra dışı bir özel­liği, önce­lik­le siyasi par­til­er ya da figür­ler değil, Fil­istin­li genç aktivistler, mahalle komiteleri ve halk tabanın­dan kolek­ti­fler tarafın­dan düzen­leniy­or olması. Gerçek­ten de, bu aktivist­lerin bazıları, görüş­leri­ni ve kurum­larını ehlileştir­ilmiş, eskim­iş bul­duk­ları için siyasi elit­lerin protesto­lara dahil olmasını açık bir şek­ilde red­dediy­or. Kendi­leri­ni sokak­ta gös­teriy­or ve özel­lik­le sosyal medya­da üzerinden, daha önce bu gös­ter­ilere katıl­mayan genç­leri ilk kez gelmeleri için teşvik ediy­or­lar. Pek çok şek­ilde bu nesil, İsr­ail Devleti ile kav­ga ettiği kadar gelenek­sel lid­er­lik biçim­ler­ine de mey­dan okuyor.

filistin Palestine

İsr­ail güven­lik güç­leri, Doğu Kudüs’te­ki  Şeyh Jar­rah mahallesinde İsr­ail’in Fil­istinlileri boşalt­ma planı­na karşı gerçek­leştir­ilen bir gös­teri sırasın­da protestoc­u­ları tutuk­luy­or. 6 Mayıs 2021. (Jamal Awad / Flash90)

Kaosun Ortasında Direnç

Tabii ki, Hamas’ın Kudüs’ü savun­mak adı­na güney ve merkez İsrail’e bin­lerce roket ateşley­erek sah­n­eye çık­maya karar ver­me­si boşu­na değil. Bazı Fil­istinlil­er için bu, olay­ların yaşandığı yerde hareketi destek­le­mek için yapılan gerekçeli bir askeri müda­hale, diğer­leri içinse tıp­kı Gazze’deki Büyük Dönüş Yürüyüşü’nde olduğu gibi Hamas’ın ken­di çıkar­ları için protesto­ları küs­tahça gasp etme gir­işi­mi. Yine de, Devlet Başkanı Mah­moud Abbas’ın bu yaz gerçek­leşme­si gereken Fil­istin seçim­leri­ni süre­siz olarak erteleme­siyle beraber, işgal edilen böl­gelerin her iki tarafın­da­ki siyasi lid­er­ler, eski strate­jil­er ve daha otorit­er bir yöne­tim dışın­da önere­cek­leri baş­ka bir şey­lerinin olmadığını gösteriyorlar.

Daha büyük gru­plar tarafın­dan ken­di içler­ine çek­ilme çabası, fil­i­zle­nen hareketin karşı karşıya olduğu tek tehdit değil. “Kar­ma şehirler” olarak anılan, tar­ih­sel olarak Fil­istin kasa­baları olan ancak zor­la sınır dışı etme ve soy­lu­laştır­ma sayesinde Yahu­di çoğun­luğa sahip yer­leşim yer­ler­ine dönüştürülen Lod, Yafa, Hayfa’da, pek çoğu polis tarafın­dan korunan ya da destek­le­nen Yahu­di çeteleri Fil­istinlileri linç ediy­or ve mahal­lel­erde ortalığı kasıp kavu­ruy­or. Fil­istinlilere yöne­lik şid­detli saldırıların yoğun olduğu Batı Şeria’daki yer­leşim yer­lerinden gelen silahlı Yahu­di gru­plar, çatış­malara katıl­mak için bu şehirlerde bir araya geliy­or. Ayrı­ca bazı Fil­istinlil­er Yahu­di İsr­aillilere saldırıy­or, sin­a­goglara yöne­lik kun­dak­la­ma saldırıları da dâhil olmak üzere araçları ve mal­ları ateşe veriy­or. Yine de bu gru­plar­dan yal­nız­ca birinin yetk­ilil­er­den kork­mak için çok az nedeni var; eğer bir şey olur­sa koru­ma için polise mem­nuniyetle güvenebilirler.

Bu üzücü gelişmel­er, İsr­ail ve Hamas’ın asimetrik savaşı tır­mandır­ması ve Gazze’de ablu­ka altın­da­ki Fil­istinlilerin en ağır bedeli ödeme­si nedeniyle önümüzde­ki gün­lerde muhteme­len daha da kötüleşe­cek. İsr­ail Hükümeti şim­di, devletin Fil­istin­li vatan­daşlar üzerinde zor­ba yöne­ti­mi­ni daha fazla his­set­tire­cek bir hareke­tle ülkede polisin “düzen” kur­ması­na yardım­cı olmak amacıy­la orduyu konuş­landır­mayı düşünüy­or. Bu ara­da, protesto­ları destekleyen pek çok Fil­istin­li, yaralan­ma, tutuk­lan­ma veya daha kötü riskler nedeniyle sokak­lara çık­ma korkusu yaşıy­or. Diğer­leri, on yıl­lar­ca süren ayak­lan­malar­dan, ulus­lararası hareket­si­z­lik­ten ve İsrail’in ceza­sız bırakıl­masın­dan son­ra, bu olayın anlam­lı bir değişik­lik getire­ceğine dair az da olsa umut olduğu­na inan­mak­tan vazgeçtiler.

Filistin Palestine

Lod kentinde gece boyun­ca süren protesto­lar sırasın­da, sin­a­goglar, ara­balar yakıldı, dükkan­lar talan edil­di. 12 Mayıs 2021. (Avshalom Sassoni/Flash90)

Yine de, şid­det kon­trold­en çık­mış gibi görünse de, bu ay gerçek­leşen Fil­istin direniş dal­gasını harekete geçiren gurur, dayanış­ma ve neşe izlerinin sil­in­me­sine izin ver­ilmemeli. Pazar günü çek­ilen sem­bo­lik bir görün­tüde Lod’daki bir Fil­istin­li, İsr­ail bayrağını Fil­istin bayrağıy­la değiştirmek için bir sokak lam­bası­na tır­manıy­or. Bu, Siy­on­ist güç­lerin Nekbe’de şehri etnik olarak tem­i­zlemesin­den yak­laşık 73 yıl son­ra mey­dan okuyan bir sahne. Polis, kut­sal Kadir Gece­si için oto­büs­lerin Kudüs’e girmesi­ni engellediğinde, yoldan geçen sürücüler kilo­me­trel­erce yürüm­eye hazır­lanan Fil­istinlilerin Mescid‑i Aksa’ya ulaş­ması için yardım etti. Hayfa’nın mahal­lelerinden biri olan Nis­nas Vadisi’nde Fil­istin­li yer­leşim­cil­er, polisin saldır­gan­ları dur­dur­mak­tan ziyade onlara yardım ede­ceği­ni bildik­leri için Yahu­di çeteleri savuş­tur­mak üzere bir araya geldi.

Sosyal medya­da viral olan bir video­da, Fil­istin­li vatan­daşların arka kapısı­na Fil­istin bayrağı sıkıştırıldığın­dan haber­siz ilerleyen bir İsr­ail polis arabasının ardın­dan gülüp teza­hürat yap­tığı görün­tülen­di. Bir baş­ka popüler video, polis kal­a­balığı tarafın­dan Mescid‑i Aksa’dan çıkarılan ve kasklı bir memu­run başı­na becerik­li bir şek­ilde ayakkabısını fır­la­tan Fil­istin­li bir çocuğu gös­teriy­or­du. Bir diğeri, Fil­istin­li bir adamın, babasının polis tarafın­dan ken­di evin­de tutuk­landığın­dan haber­siz kızının, sabırsı­zlık­la oyun­cak bebeği­ni soruşu üzer­ine gülümse­m­eye başladığını gös­ter­di. Kao­sun ortasın­da bile, bu güzel­lik ve direniş hal­leri unutulmamalı.

Bir Ulusal İsyan

Hiç şüphe yok ki bu, Filistin-İsrail’de yaşayan herkes için tehlike­li bir zaman. Sokak­lar­da­ki istikrarsı­zlık ürkütücü ve getirdiği tehlikel­er neredeyse ben­z­eri görülmemiş gibi his­set­tiriy­or. Bu çıl­gın­lık önlenebilir olmalıy­dı ancak ikti­dar­d­ak­il­er neredeyse kaçınıl­maz kılıy­or. Arap devlet­leri de dâhil olmak üzere ulus­lararası toplum, Fil­istin davasını fiilen terk etti. İsr­ail sağı nehir ve deniz arasın­da­ki apartheid yöne­ti­mi­ni sağlam­laştırdı. Fil­istin lid­er­leri halk­ları­na siyasi gele­cek­leri ile ilgili bir söz hakkı tanı­mayı reddetti.

Oluş­maya başlayan Fil­istin hareke­tinin parçala­maya çalıştığı tam da bu izole edi­ci ve ezi­ci ortam. Geçtiğimiz haf­ta­lar­da beden­leri­ni tehlik­eye atan genç aktivist­lerin çoğu, yaşam­larını özgür­lük­leri­ni elde etmek için har­cadı. Önce­ki kuşak­lar­dan daha iddi­alı ve daha donanım­lı olan bu kişil­er, sosyal medya­da, kamusal savunucu­luk­ta, “bir ara­da yaşa­ma” pro­gram­ların­da, hukuk­sal pratik­lerde ve hat­ta Yahu­di meslek­taşlarıy­la arkadaşlık­lar kurarak ellerinden geleni yap­mayı den­erken, sadece onlar­dan önce ebeveyn­leri ya da büyükanne ve büyük­ba­baları gibi aynı zin­cir­lerde sıkışıp kaldık­larını gördüler. Seçenek­ler­den yok­sun bırakılan Fil­istinlil­er için, İsrail’in aman­sız baskısını dur­dur­mak adı­na kalan birkaç strate­jisin­den biri halkın itaat­si­zliği; en azın­dan Sheikh Jarrah’tan Yafa’ya ve ötesinde yerinde edilme mücadelesinde.

Filistin palestine

Ramazan ayı boyun­ca polis, Kudüs’te­ki Şam Kapısı’nın dışın­da­ki protestoc­u­lar­la çatıştı. 9 Mayıs 2021. (Yonatan Sindel/Flash90)

Bu kitle­sel huzur­su­zluk, sahte bir “şid­detli” veya “şid­det­siz” direniş ikil­isi altın­da sınıflandırıla­maz. Açıkça ifade etmek gerekirse, bu bir ulusal isyandır. Birisi derinden leke­len­miş bir kelime olarak, diğeri gös­teri­cilere karşı vahşeti şey­tan­laştır­mak ve meşru­laştır­mak için daha fazla kul­lanıl­sa da, isyan­lar adalet­si­zliğe karşı halkın direnişinin tanıdık bir özel­liğidir. Geçtiğimiz yıl George Floyd’un öldürülmesinin ardın­dan yapılan Black Lives protesto­ları bun­ların önem­li örnek­ler­ine tanık oldu. Sokak­ta­ki birçok Fil­istin­li için, ne kadar nefret uyandırıcı olsa ve kınansa da, bu protesto­lar­dan kay­naklanan şid­det ne olur­sa olsun onları yöneten devletin uygu­ladığı gün­de­lik, doğru­dan ve yapısal vahşe­tle kıyaslanamaz.

Aslın­da, 1948 ve 1967 yıl­ların­da deprem etk­isi yaratan savaşlar­la bir­lik­te, Siyonizm’in bir yer­leşim­ci-sömürge­ci pro­je­si olarak başarısı, büyük ölçüde mülk­sü­zleştirm­eye yöne­lik sürü­nen yak­laşımın­dan kay­naklanıy­or. Böl­geleri parça parça çalıy­or, aileleri tek tek evlerinden çıkarıy­or ve muhale­feti tek­er tek­er sus­tu­ruy­or. Eleştir­men­lere duru­mu ter­sine çevire­bile­cek zaman­ları olduğu yanıl­saması ver­ilirken, “ses­si­z­lik” kolek­tif direnişin altını oymanın anahtarı. Bu ay Kudüs’te yaşanan­ların da gös­ter­diği gibi, İsr­ail ne kadar bu poli­tikaları yüzsüzce takip eder­se, direniş o kadar yoğun bir şek­ilde yükselecek.

Geçtiğimiz haf­ta­lar­da sokak­lara dökülen Fil­istinlil­er bunu çok iyi biliy­or­lar ve tam da bu neden­le İsrail’in “nor­male” dön­me­sine izin ver­mek­le ilgilen­miy­or­lar. Nor­mallik, yer­leşim­ci-sömürge­cil­iğin ve apartheid’ın, yer­el ve ulus­lararası incelemel­er­le engel­len­meden sorun­suz bir şek­ilde işle­m­eye devam etme­sine izin ver­mek anlamı­na geliy­or. Bu şid­detli ve insan­lık dışı durum, ister ablu­ka altın­da, ister askeri yöne­timde, ister sürgünde veya ırkçı ayrım­cılık altın­da olsun, mily­on­lar­ca Fil­istin­lin­in beraber yaşadığı bir deney­i­mi oluş­tu­ruy­or. Hep­si, sırf ana kim­lik­leri nedeniyle onları bastır­maya, yatıştır­maya ve silm­eye çalışan tek bir güçle karşı karşıya olduk­larını anlıyor.

Korkunç bir savaş aşa­masının eşiğindeyken bile, birçok Fil­istin­lin­in, bu baskıcı güçten kur­tul­mak için bir son­ra­ki krizin gelmesi­ni bekleye­m­eye gücü yet­mez. Şu anda devam eden bir isyan var ve Fil­istinlileri zin­cir­lerinden kur­tar­masa bile, en azın­dan İsrail’in bil­inç­leri üzerinde­ki hâkimiyeti­ni gevşetebilir.

Amjad Iraqi


Ana Res­im: Fil­istin­li İsr­ail vatan­daşları, 9 Mayıs 2021’de Hay­fa şehir merkezinde Gazze ve Kudüs ile dayanış­ma gös­ter­isi sırasın­da İsr­ail polis memurlarıy­la yüz yüze gel­di. (Mati Milstein)

Çeviri: İlayda Gülsüm Camlı
Kedistan’ın tüm yayınlarını, yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstererek, kaynak ve link vererek paylaşabilirisiniz. Teşekkürler.
Sadık Çelik on EmailSadık Çelik on Facebook
Sadık Çelik
REDACTION | Journaliste 
Pho­tographe activiste, lib­er­taire, habi­tant de la ZAD Nddl et d’ailleurs. Aktivist fotoğrafçı, lib­ert­er, Notre Dame de Lan­des otonom ZAD böl­gesinde yaşıy­or, ve diğer otonom bölge ve mekan­lar­da bulunuyor.