8 Şubat 2016 tar­i­hinde TRT Haber’in “60’a yakın terörist etk­i­siz hale getir­il­di” başlığı ile geçtiği son daki­ka haberi büyük bir gazete­ci­lik skan­dalın­dan baş­ka bir şey değildir.

Oysa haber ve bil­giyi toplayan, yayım­layan, dağı­tan ve yorum yapan ve olay­ları açık­layan gazete­ci­lerin mesle­ki tavır­larının stan­dart­larını belirleyen ve Ulus­lararası Gazete­cil­er Fed­erasy­onu (FİJ-İFJ) tarafın­dan onay­lan­mış olan ulus­lararası deklarasy­on şu kural­ları içerir :

  1. Gazetecinin ilk göre­vi doğruya ve kamu­nun doğruyu bilme­sine saygıdır.
  2. Gazete­ci görev sırasın­da taraf­sız yorum ve eleştiri hakkını ve haberin dürüst toplan­ması ve başımın­da özgür­lük ilkesi­ni her zaman savunur.
  3. Gazete­ci sadece, aslını bildiği gerçek­lere uygun olarak haber verir. Gazete­ci, temel bil­giyi sak­la­maz ve bel­geyi tahrif etmez.
  4. Gazete­ci haber, fotoğraf ve belge topla­mak­ta dürüst yön­tem­ler kullanır.
  5. Gazete­ci, yan­lışlığı kesin­lik­le kanıt­lanan basılı bir bil­giyi düzelt­mek için elin­den gelen tüm çabayı gösterir.
  6. Gazete­ci, güvene bağlı olarak elde edilmiş bil­ginin kay­nağı­na ilişkin mesle­ki gizlil­iğe uyar.
  7. Gazete­ci, iletişim araçları ile artırılan ayrım­cılığın tehlikesinin farkın­da olmalıdır ve toplum­sal, ulusal, siyasi ve diğer görüşlere, din, dil, ırk, cin­siyete day­alı ayrım­cılığa olanak sağlan­masın­dan kaçınmalıdır.
  8. Gazete­ci, aşağı­da­ki konu­ları cid­di mesle­ki hata­lar olarak ele almalıdır:
    — Haber çal­ma (inti­hal),
    — Kötü niyetli yan­lış açıklamalar,
    — İftira, onur kırıcı yayın, temel­siz suçlama,
    — Yayın ya da baskı yap­ma bağlamın­da her­han­gi bir biçimde rüşvet kab­ul etme.
  9. Bu ada layık olan gazete­cil­er, yukarı­da belir­tilen ilkelere sadık kalmayı görev bilir­ler. Her ülkenin genel kanun­ları çerçevesinde, gazete­cil­er pro­fesy­onel konu­lar­da sadece meslek­taşlarının yargılarını kab­ul eder­ler ve yöne­tim veya diğer yer­ler­den gele­cek müda­haleleri kab­ul etmezler.

Söz konusu gün gözlem­lediğimiz ise TRT’nin bu deklarasy­onun özel­lik­le 8 ve 9 uncu mad­delerinde belir­tilen kural­ları hiçe sayan tutu­mudur. TRT bu haberi ile ken­di­ni ade­ta bir emir eri ya da bir tetikçi kon­u­mu­na düşürmüştür.

TRT:

60’a yakın terörist etk­i­siz hale getirildi”
Güven­lik güç­leri Şır­nak Cizre’de terörist­lerin kon­trolün­de­ki bodrum kata gir­di. Çatış­ma­da 60’a yakın terörist etk­i­siz hale getirildi.

Valilik açık­la­ması:

10 PKK’lı öldürüldü.”
Şır­nak Valil­iği’n­den Cizre’de süren operasy­on­lara ilişkin açık­la­ma yapıldı. Açık­la­ma­da, 10 PKK men­su­b­unun öldürüldüğü belir­tilirken, güven­lik güç­lerinin ilçede­ki operasy­on­larının sürdüğü ifade edildi.

Anadolu Ajan­sı:

18 PKK’lı öldürüldü”
Anadolu Ajan­sı, Şır­nak’ın Cizre ilçe­siyle ilgili haberinde Valilik açık­la­masıy­la bir­lik­te yeni bir bil­giye daha yer ver­di. Valilik açık­la­ması­na göre 10 PKK’lının öldürüldüğünü duyu­ran ajans, güven­lik kay­nakları­na dayandırdığı haberinde ise, “Şehit Jan­dar­ma Ast­sub­ay Kıdem­li Çavuş Burak Demir­ci Operasy­onu” kap­samın­da 8 PKK’lının öldürüldüğünü, Cizre’de­ki ölü sayısının 18 öldüğünü geçti.

ANF’ye konuşan Cizre’de­ki HDP Mil­letvek­ili Faysal Sarıyıldız ise cenazelerin beden­lerinde kurşun izi olmadığını söyledi.

Binaların ikin­cisinde çoğu yaralı 62 insan olduğu bil­gisi mev­cut­tu bizde. Onlar­casının katledildiği kesin. Zat­en daha önce 9 kişi yakılarak katledilmişti. Bir çocuk kapı­da infaz edilmişti. Katledilen­lerin cenazeleri de bu bina­da bulunuy­or­du. Şim­di de Petrol’ün arkasın­da­ki evde yan­mış halde cenazel­er bulun­duğu ve beden­lerinde kurşun izi olmadığı bil­gisi bize ulaştı.”

TRT hiç bir açık­la­ma veya düzeltme yap­mak­sızın, Valil­iğin “10 PKK’lı öldürüldü.” açık­la­masının ardın­dan, ilk verdiği son daki­ka haberi­ni geri çekti.

Bütün bu bir­biri­ni yalan­layan yayın­lar­dan son­ra “Türk tipi (tek­tip) Skan­dal gazete­ci­lik” işte böyle hafızalarımıza yerleşiyor.

Ancak bu durum yukar­da sıral­adığım ulus­lararası gazete­ci­lik ilkeleri açısın­dan bizi daha vahim bir nok­taya çekiy­or. Söz konusu ulus­lararası gazete­ci­lik ilkelerinin böyle­sine rezilce kir­letilip suis­ti­mal edilme­sine rağ­men ulus­lararası ilgili basın kuru­luşu FİJ (Ulus­lararası Gazete­cil­er Fed­erasy­onu) bu skan­dal gazete­cil­iğe ilişkin henüz bir açık­la­ma ve gir­işimde bulunmamıştır.

Ulus­lararası gazete­ci­lik ilkelerinin “insan hak­ları ihlal­leri ve savaş suçları” ile karak­ter­ize edildiği ülkem­izde her gün daha bir per­vası­zlık­la ihlal edilme­sine nasıl bu radar ilgi­siz ve sesiz kal­a­bilmek­te, bir gazete­ci olarak hala akıl sır erdi­remiy­o­rum. Ancak daha da öncesinde ken­di ilgili gazete­ci­lik kurum­larımız da aynı ses­si­zliğin içindedir… Bu kab­ul edilebilir, sindirilebilir bir gazete­ci­lik duru­mu değildir. O neden­le bu tutul­ma halin­den bir an önce çıkıl­ması­na ve ilgili ulus­lararası gazete­cil­er fed­erasy­onu FİJ’in bu skan­dal duru­ma müdahil olması­na çağrı yapıyorum.


Kedistan’ın tüm yayınlarını, yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstererek, kaynak ve link vererek paylaşabilirisiniz. Teşekkürler.
Sadık Çelik on EmailSadık Çelik on Facebook
Sadık Çelik
REDACTION | Journaliste 
Pho­tographe activiste, lib­er­taire, habi­tant de la ZAD Nddl et d’ailleurs. Aktivist fotoğrafçı, lib­ert­er, Notre Dame de Lan­des otonom ZAD böl­gesinde yaşıy­or, ve diğer otonom bölge ve mekan­lar­da bulunuyor.