Türkçe | Français

24 Tem­muz gece­si saat 2:00 suların­da, Paris’in en kal­a­balık ve de işlek mey­dan­ların­dan olan République’de homo­fo­bik saldırı ile karşılaşan H. ile konuştum.

Önce­lik­le çok geçmiş olsun, umarım şim­di daha iyisin. Bize o gece nel­er yaşadığını anlata­bilir misin?

İki yıldır Paris’te yaşıy­o­rum. Dok­to­ra öğren­cisiy­im. İstanbul’dan geldim. Evim République’e mey­danı­na yakın. Cumarte­si gece­si elimde bira ile République mey­danı­na geç­tim. Heyke­lin çevresinde insan­lar vardı, bir şeyler içiy­or, soh­bet ediy­or­lardı. Ben de oraya git­tim. Orada­ki insan­lar­dan biriyle soh­bet etm­eye başladık. İstanbul’dan geldiği­mi söy­ley­ince o da “ben de müs­lü­manım, Faslıyım” dedi. Soh­bet etm­eye başladık. Ben iyi derece Fran­sız­ca bilmiy­o­rum, onun­la biraz İngilizce, biraz Fran­sız­ca konuş­maya çalışıyordum.

Soh­bet öyle devam ederken ben gay olduğu­mu söyled­im. Bunu söyle­mem­le ile biraz agre­sif bir hal almaya başladı. Öte yan­dan ileride­ki insan­ları işaret ederek; “bak ora­da gay­leri siken bir arkadaşım var, istersen seni tanıştırayım” dedi. Uza­k­laş­mak iste­d­im, son­ra takip ede­bile­cek­leri­ni düşünerek vazgeç­tim. Ardın­dan arkadaşını çağırdı. İlk konuş­tuğum kişi hala “arkadaşım ile seks yap­mak ister misin?” diye üzer­ime gelm­eye devam ediy­or­du. İki­nci gelen, par­mak­ları ile yanakları­ma dokun­du, ben de “bu yap­tığın doğru değil” diy­erek kalkıp oradan uza­k­laş­mak iste­sem de devam etti. Ben de bu kez “o zaman ben polisi arıy­o­rum” ded­im. Ben tele­fon­um­dan polisi ara­maya çalışırken ikisi de yanı­ma gel­di ve bir anda daha ne olduğunu anla­madan kendi­mi yerde bul­dum. Dur­madan üzer­ime tek­mel­er geliy­or­du, öte yan­dan yum­ruk­luy­or­lardı. Başımı kol­larım ile ancak koruya­biliy­or­dum. Belime, bacak­ları­ma, kafama vur­maya devam ediy­or­lardı. Bir anda yerde kol­larım ile başımı korur halde kalakaldım.

Son­ra?

Diğer insan­lar gelip onları ora­da uza­k­laştırdı. Şok­tay­dım, o gece République mey­danın­da res­men ölebilirdim. Attık­ları tek­mel­er­den birisi ile kafama darbe ala­bilir, ya da attık­ları tek­mel­er­den kabur­galarım kırıla­bilir­di. Hay­atım­da ilk kez bir­i­leri tarafın­dan korkunç şek­ilde darp edildim. İst­anb­ul Gay Pride da polis saldırısı da yaşamıştım, ama bun­lar nor­mal vatan­daşlar… Doğrul­duğum­da ilk etap­ta polisi ara­maya başladım.

Polise ulaş­man kolay oldu mu?

Tamam evet, polise ulaştım ama, ben iyi derece Fran­sız­ca bilmiy­o­rum. Onlar da İngilizce bilmiy­or… Son­radan bak­tım, tam 17 daki­ka boyun­ca ben polislere derdi­mi anlat­maya çalışmışım. Oysa çok basit bir durum, République mey­danın­da olduğu­mu ve şid­dete uğradığımı söylüy­o­rum. Bir kaç dakika­da polis­lerin ora­da olması lazım…

Geldik­lerinde tavır­ları nasıldı?

Polisler geldik­lerinde oldukça ilgili davrandılar, her hal­lerinden duru­mu­ma üzüldük­leri bel­liy­di ve yardım etmek istiy­or­lardı. Derdi­mi anlat­maya çalıştım. Son­ra beni araçları­na aldılar ve mey­dan­da bir tur attılar araçları ile. Neden bunu yap­tık­larını sor­duğum­da ise “şayet hala buralar­da bir yer­lerde isel­er, peş­lerinde olduk­larımızı bilsin ve kork­sun­lar” dedil­er. Polisler beni son­ra has­ta­han­eye götürdüler.

Has­ta­hanede nasıl karşı­landın, yeter­ince bir ilgi var mıydı?

Per­son­el oldukça iyiy­di, darp raporu aldım. Hat­ta içleri­den genç bir erkek yakın­dan ilgilen­di ve yardım­cı olmak iste­di. Ben de soh­bet arasın­da bu saldırının sebe­binin erkek­ler olduğunu söylediğimde “ne o sen erkek­lere karşı mısın?” gibi anla­madığım bir tartış­maya gir­di. Ben de tartış­manın “işte homo­fo­bik yabancılar” üzerinden yürümesi­ni istemed­im. Kim­liği, inancı ne olur­sa olsun o insan, bir erkek olarak böyle­sine bir saldırıyı yaptı.

Ara­da iki gün geçti, şim­di dönüp bak­tığın­da nel­er düşünüyorsun?

Bir süre saldırının etk­isinde kaldım. Paris’in en açık ve kal­a­balık mey­danın­da gay olduğum için hay­atımın en büyük saldırısını yaşıy­o­rum. Korkunç gel­di bana bu… “Yani ben gay kim­liğim ile gece rahatça dolaşa­may­a­cak mıyım?” ded­im. Bu ara­da, saldırı sonu­cu yanı­na git­tiğim müs­lü­man bir arkadaşım, “bak çok şanslısın, allah seni koru­muş” dedi. Bir yan­dan, inançlı ama vic­dan­lı bu arkadaşımı, öte yan­dan sun­ni müs­lü­man inancı gereği bana şid­det uygu­layan iki erkeği düşündüm. Ancak son­ra ken­di kendime “hayır bu saldırı seni etk­ilemesin, etk­isin­den çık, sen özgür ve de kork­madan yaşamını sürdürm­eye hakkın var, buna kim­s­enin engel olması­na izin verme” dedim.

Son olarak ne söyle­mek istersin?

Kim­liğimin sak­lı kalmasını iste­d­im, aileme açık olma­ma rağ­men anne­min bu duru­mu öğrenip kaygılan­masını istemiy­o­rum. Ancak bu saldırıları yapan­ların da yanı­na kalma­malı. Daha yeni Korsika’da eşçin­sel bir çift gene korkunç bir şek­ilde darp edil­di. Bu saldır­gan­lar mut­la­ka yakalan­malı cezalarını çek­meleri lazım. Biz LGBTİQ+lara da diye­ceğim, sizler güçlü ve de özgür bireylersiniz, kim­s­enin yaşamınıza sınır­lar çizme­sine izin ver­meyin. Ben ver­meye­ceğim! Beni trav­ma­tize etmeler­ine izin ver­meye­ceğim. Gülmek­ten, içkim­den, sosyalleşmek­ten dolayısıy­la var olmak­tan vaz geçmeyeceğim.

Bütün bun­ları biz­im­le pay­laştığın için teşekkür­ler ve tekrar çok geçmiş olsun.


Kedistan’ın tüm yayınlarını, yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstererek, kaynak ve link vererek paylaşabilirisiniz. Teşekkürler.
Ercan Jan Aktaş
Auteur
Objecteur de con­science, auteur et jour­nal­iste exilé en France. Vic­dan retçisi, yazar, gazete­ci. Şu anda Fransa’da sürgünde bulunuy­or. Con­sci­en­tious objec­tor, author and jour­nal­ist exiled in France.