Français | English | Türkçe

Sizler­le Kürtçe, yani anadilinde şarkı söylediği için 19 yıl hapis ceza­sı­na çarp­tırılan, ve 5 senedir özgür­lüğün­den mahrum olan, müzik sanatçısı Nûdem Durak’a destek olmak amacıy­la gerçek­leştir­ilen bir kli­bi pay­laş­mak istiy­o­rum. Ve, hep­inizi hem evrensel bir kız-kardeş­lik duy­gusuy­la, hem de kolek­tif bir yaratıcılık­la bu kli­b­in oluş­masını sağlayan, güzel bir dayanış­ma hikaye­sine, dav­et ediyorum.

Bu pro­jenin hamu­run­da­ki bir araya getiri­ci büyülü unsur, Col­ine Lin­der oldu. Siz­lerin de dayanış­manın bir parçası ola­bil­m­eniz için onu tanı­manız gerek. Tanıştırayım…

Col­ine çok yön­lü bir sanatçı. Yüreğinize giden yol nere­den geçerse geçsin, size ulaşa­cak o özel insan­lar­dan biri. Ruhunuzun pencere­si göz­leriniz mi? Size fırçası ile dokunur. Yol­unuzun taşları sözcük­ler mi? Yazıları, şiir­leri size doğru uçar. Müzik sev­dalısı mısınız? Col­ine sizi ken­di müzik evreninde konuk eder. Savunula­cak davalarınız mı var? Sizler­le aynı saflar­da yer alır.

Colin Linder

Bu yüz­den Col­ine’e bir şek­ilde illa ki rast­larsınız; sahnede, sergide, ya da bir dayanış­ma etkin­liğinde, hazineleri­ni paylaşırsınız.

Coline Linder2016’da gerçek­leştir­ilmiş bir söyleşide onu şöyle tanım­lamışlar : “O koca­man gülümse­menin, ve kendine has kahka­halarının ardın­da, günümüzde toplum­ları çal­ka­layan sorun­lara karşı bir başkaldırı ve hak ara­ma duy­gusu­nun beslendiği bir yürek var”.

Bu Stras­bourg doğum­lu, ve on beş senedir Angers kentinde yaşayan genç kadının yay­dığı sev­gi mut­la­ka bir an, sizi de duygu­landıra­cak­tır. Sanatçı bir ailenin kızı baş­ka tür­lü de ola­mazdı zaten.

Bun­ları reklam olsun diye anlat­mıy­o­rum elbette ki. O ilahi alçak gönül­lülüğü ile “Niye bu kadar ben­den bah­set­tin?” diye kız­ması­na rağ­men, niyetim hem siz­leri hikay­eye gerçek anlam­da dav­et ede­bilmek, hem de bu güzel insanın sizin de arkadaşınız olması en içten dileğim.

Fark­lı cephel­erde sürdürdüğü, bir­biri­ni kesen, tamam­layan, ve ardı arkası gelmeyen pro­jeleri­ni hep kut­sal bir kolek­tif duyguy­la gerçek­leştiriy­or Coline.

Örneğin Ori­ane Lacaille ile ikili olarak kur­duğu ve 2015’te bir kadın dörtlüsüne dönüşen Titi Zaro. Göstere­bile­ceğim o kadar çok örnek var ki, sadece birkaç tane­sine değinebiliy­o­rum, Denis Péan’ın gurubu Lo’jo için­de­ki La Tribu des femmes (Kadın­lar Kabile­si) gibi..

ouroboros coline linderYa da, sanatçı Momet­te’le, “hep bir­lik­te, sanatı bahan­eye, pas­apor­ta, dile dönüştür­erek ortak­laştır­mak” amacıy­la Fransa’nın kuzeyinde bulu­nan Calais’de­ki mül­te­ci kam­pı, okul çocuk­ları ve huzur evi yaşayan­ları ile gerçek­leştirdiği “Mano à Mano” (Elden Ele) pro­je­sine katkısı…

Onu, Fred­dy Bois­liveau ile Baïne Kahlo ismin­de­ki ikilide de bulabilirsiniz.

Bir de henüz yol­da olan bir pro­je­si var: “Ouroboros”! “İns­anl­ar arasın­da bağlar örm­eye” hede­fle­nen bu pro­je, bir­birinden fark­lı geçmiş deney­im­lerinin bir sonuç­landır­ması, ya da “toplam kuvveti” gibi…

İşte Col­ine böyle biri. Ve onun­la yol­larımız kesişti.

• Col­ine, her şey­den önce, sana bir sanatçı olarak bir çok fark­lı mücadel­eye müzikal ve şiirsel desteğin, bir kadın olarak, duyarlı, cömert dostluğun, ve daima yanımız­da olduğun için teşekkür etmek istiy­o­rum… Bu kolek­tif ve dayanış­ma pro­je­sine değişik dal­lar­da katkı­da bulu­nan arkadaşların­la bir­lik­te, “Bişen­ga Delal” şarkısını içeren bir klip gerçek­leştir­di­niz. Bir tek sorum ola­cak. Bize bu fikrin nasıl doğ­duğunu ve pro­jenin nasıl kurulup gerçek­leştiği­ni anlat­mak ister misin?

• Bir kaç yıl önce Mylène Sauloy tarafın­dan gerçek­leştir­ilen La guerre des filles (Kadın­lar savaşı) adlı fil­mi seyret­tim. YPJ savaşçılarını anla­tan bu belge­sel, ben­im için gerçek anlam­da bir duygu şoku oldu. Altı ay boyun­ca bir tek kelime yaza­madım. Ben de oraya git­mek istiyordum.

Kendi­mi, sanatçı rolümü sorgu­ladığım, uzun bir dönem geçirdim. Önceleri, hiç bir şeyin işe yara­madığı düşünce­si içindey­dim… Son­ra, ken­di kendime, “ver­ilme­si gereken mücadelel­er var” ded­im. Ama herkesin kendine has silahlar­la savaş­ması gerekiy­or­du. İşte bu ked­erlilik ve çare­si­z­lik hissiy­atın­dan bu şek­ilde çıktım.

Ve tüm bu kafa yor­maların ardın­dan, Titi Zaro ikil­isinin söylediği ve kötülük­le savaşan o kadın­lara bir ithaf olan, L’hymne des lou­ves, isim­li bir şarkı doğ­du. Aslın­da yal­nız savaşçı kadın­lara değil, onların şah­sın­da, bütün zaman­ların bütün kadın­ları­na bir ithaftı bu: Ter­leri ile, gülümsemeleri ile, cesaret­leri ile dünyanın güzel­liği­ni koruyan tüm kadın­ların şarkısı.

Bir süre son­ra, 2018’in Ocak ayın­da, Zehra Doğan’ın eser­leri Anger­s’de­ki Tour Saint Aubain galerisinde sergileniy­or­du. 20 Ocak’­ta yine Anger­s’de senede bir gerçek­leşen Une nuit de lec­tures(Oku­ma gece­si) etkin­liği vardı. O akşam, şair babam Alain Ligi­er, ve arkadaşım Loredana Lan­ciano, ile bir­lik­te, sanatçı Denis Lavan­t’ın oku­ması­na git­mek iste­dik. Ama geç kalmıştık ve giremedik. Hemen yan­da bulu­nan galeride hala ışık vardı… bizi çek­ti, ve girdik. Zehra Doğan’ın sanatıy­la o müthiş tanış­mamız işte böyle oldu. Tanık­lığının etk­i­leyi­cil­iği, sanat­sal ifadesinin gücü bizi ade­ta zin­cirle­di. Ve Kürt halkının hikayesi hakkın­da çok şey öğrendik.

Üste­lik, Zehra’nın işleri bana, sanatın, şiirin mücadelede­ki önem­li rolünü fısıl­dadı, ve ben­im işimin yeri­ni bir kez daha işaret etti. “Evet, evet! Sanat, duygu yol­unu kul­la­narak anla­maya, düşün­m­eye ve diren­m­eye dav­et eden baş­ka bir bakış açısı sunuy­or, ve bu çok önem­li!” ded­im ken­di kendime…

Kedis­tan’ı takip ediy­or­dum, “L’hymne des lou­ves” şarkımı ekiple pay­laştım, onlar­la söyleş­tim… Son­ra uykusuz gecel­er boyun­ca, ceza­evin­den yazdığı mek­tu­plardan alın­tılar oku­yarak, Zehra’nın evre­nine daldım. Ve kaçınıl­maz olarak, ben de, o dönem hala tut­sak olan Zehra’­dan, ve tüm siyasi tut­sak­lar­dan bah­set­m­eye başladım. Ayak­larımın beni götürdüğü ve ses­imin ulaştığı her yerde… Zehra için bir fes­ti­valde Eléonore Four­ni­aux ve Nol­wenn Kor­bel­l’in de katıldığı bir kon­serde şarkı söyled­im, kon­ser­ler­imde ve destek etkin­lik­ler­ine yazıların­dan alın­tılar okudum, tanık­lığın­dan, halkın­dan, Kürt kadın­ların­dan söz ettim.

Kürt mücade­le­si ben­im içimde çok fark­lı ve güçlü bir yankı buluy­or. Neredeyse fizik­sel. Kürt dili­ni duy­duğum­da ve şim­di şarkı söylediğimde his­set­tiğim şey, son derece güçlü ve güzel.

Kürt hareke­tinin siyasi, felse­fi, mücad­ele­ci ve gerek­tiğinde savaşçı olan yanıy­la, şiirsel, kadın ve fem­i­nist yanı bir­bir­leriyle çok güzel bir denge içinde bir­leşiy­or. Her şeyi kap­sayan bir denge.

Daha son­ra, yine Kedis­tan’ın say­faların­da baş­ka bir kız kardeş ile tanıştım: Nûdem Durak… Hemen çok güçlü bir kadın kardeşliği his­set­tim. Üste­lik onun­la bir tutkuyu, müz­iği pay­laşıy­or­dum. Çok güçlü bir bağ. O da şarkı söylüy­or­du. Düşüns­enize, Kürtçe, yani anadilinde, şarkı söylediği için ceza­evine atılan bir sanatçı!

Son dönem­lerde çok çalışmıştım, ve ardın­dan karan­ti­na gel­di. Bu kapan­ma zorun­lu­luğu ben­im için ade­ta bir med­i­ta­sy­on döne­mi oldu. Nûdem’in dünyası­na, müz­iğine, dudak­ların­dan dökülen Kürtçe diline derinden daldım. Çok din­led­im onu…

Beni özel­lik­le “Bişen­ga Delal” çekiy­or­du. Bestesi­ni 1991’de Peşeng Papo yap­mış. Şarkının şu anda­ki söz­leri­ni ise Koma Awazê Çîya gurubu yazmış. Ama ben­im için, o Nûdem’in şarkısı, çünkü bu şarkıyı gurubu Koma Sorxwin ile bir­lik­te onun sesin­den tanıdım. Bel­ki Nûdem ceza­evin­de ama sesi özgür. Bu da asla kafese kap­atıla­mayan sanatın gücü işte.

Bişen­ga Delal“i, öğrendim, ve yavaş yavaş söyle­m­eye de başladım. Karan­ti­na döne­minde, Cuma akşam­ları Face­book’­ta­ki Baïne Kahlo say­famız­dan can­lı kon­ser­ler veriy­or­duk. Ve her Cuma, Nûdem’­den bah­set­tim, onun özgür­lüğüne kavuş­ması için “Bişen­ga Delal“ ‘i söyled­im, hala da devam ediyorum…

Söz­lerin çeviri­sine ulaşıp, biraz da araştırın­ca, bu şarkının ne anlat­tığını da anladım, Bişeng’in kim olduğunu…

bisenga delalBişeng Anık, lise öğren­cisi, henüz 16 yaşın­da bir genç kız, ve 1992’de polis tarafın­dan katledilmiş. O yıl polis Newroz kut­la­maları­na müda­hale etmiş ve o 21 Mart günü, Şır­nak’­ta 47’sı Newroz şen­lik alanın­da olmak üzere, toplam 103 kişi hay­atını kaybetmiş.

Bişeng ise, 23 Mart’­ta, öğren­cilere yöne­lik bir operasyon­da göz altı­na alın­mış. Bedeni aile­sine 24 Mart’­da ver­ildiğinde, bacak­ların­da, ayak­ların­da yaralar taşıy­or­muş ve kafası­na sıkılan bir kurşun­la katledilmiş. Ve elinde Kürt­lerin üç rengi­ni taşıyan, kır­mızı, yeşil, sarı bir bilez­iği, hala sım­sıkı tutuy­or­muş… Kürt mücade­lesinin sem­bol kadın­ların­dan biri Bişeng…

Hat­ta çok tanın­mış ve değer­li bir deng­bêj olan Sal­i­hê Sırnekî’nin, Bişeng için söylediği bir ağıt var. Bu deng­bêj de 2015’te yaşadığı kentte, Şır­nak’­ta katledilmiş…
Bişeng’in dosyası Ulus­lararası Af Örgütü tarafın­dan 1992’de res­mi kay­da geçir­ilmiş.

İşte bütün bun­ları öğrendim. Son­ra öğrendik­ler­i­mi baş­ka sanatçı arkadaşlarım­la pay­laşıp ortak­laştırdım. Onlar da ben­im gibi çok etk­ilenerek, bu pro­j­eye ken­di sanat­larını kat­tılar. Kimi sözcük­leri­ni, kimi müz­iği­ni, kimi dansını…

Bu üre­tim süre­ci bizler için de dört duvar arasın­da, nasıl özgür­lük alan­ları örülebile­ceği üzer­ine düşündüren bir deney­im oldu… Tıp­kı Zehra gibi, Nûdem gibi, ve tüm tut­sak­lar gibi.

Bütün arkadaşların nasıl da sefer­ber olduğunu görmek çok etk­i­leyi­ciy­di. Ben­im müzisyen eşim Fred­dy de son derece heye­can­lıy­dı. Çok güzel­di, çok…

Ben de sizlere her biri ayrı bir yerde bulu­nan, bu arkadaşları tanıt­mak istiy­o­rum. Hemen herkes karan­ti­na altın­da çalıştı, üretti.

Les Or-l’Amour grubun­dan Anabelle Gal­land, kon­tr­basıy­la mis­afir oldu, Fred­dy Bois­liveau ise gitarıy­la.  Far­fal­li­na Intre­p­i­da ikil­isin­den David Boidin beat box’­ta­ki yeteneği­ni sun­du, İtalyan asıl­lı Loredana­da Lan­ciano ise, sözcük­leri anadilinde ezgilere taşıdı. Ses­ten bah­set­misken, Lo’Jo grubun­dan Nadia ve Yam­i­na Nid el Mourid, ses sanatçısı Béné­dicte Ragu vokallerde yer aldılar. Las Her­manas Caron­ni’den Lau­ra Caron­ni viy­olon­seli­ni kap­tı. Kom­bo grubun­dan, Réu­nion’lu ses sanatçısı ve perküsy­on­cu Mélanie Bourire, hemen “evet” dedi. Bon­bon Voudou ikil­isi “biz de varız” diye koş­tu: Ori­ane Lacaille vur­malı çal­gıları, Jerem Bou­cris “bidon gitarı” ile… Hat­ta 4 yaşın­da­ki kızları Josephine bile pro­j­eye katkı­da bulundu.
Kaydedilen ve toplanan tüm parçacık­lar Fred­dy tarafın­dan bir araya getirildi.

Son­ra da, elbette bu kolek­tif şarkıy­la bütün­leşe­cek kolek­tif bir klip hazır­la­mak iste­dik. Sah­nel­er Loire nehri kıyıların­da çekildi.

Dan­sçı arkadaşlarımız ken­di beden dil­leri ile katıldılar. Kürt mücade­lesinde özel bir öne­mi olan kadın bedeni, ruhun kapısı olan beden, kadın düş­man­larının sakın­madan kötü davrandığı o beden de ifade özgür­lüğünü kul­lan­malıy­dı ki, bu dayanış­ma ham­lem­iz eksik­siz olsun… Sophie Couineau, Falila Tairou, Car­ole Bon­neau, Lucile Cartreau baharı kucak­layan çayır­lar­da dans ettil­er. Karan­ti­nadan henüz çık­mışlardı, uzun süredir dans etmemişler­di. Onlar için de çok güçlü duygu­lar­la dolu anlardı…

Mik­saj da mon­taj da, san­ki bir büyü var­mışçası­na ilerle­di. Her parça, her katılım, doğal bir şek­ilde yeri­ni buldu.

İşte siz­lerin de aşağı­da­ki lin­klere tık­la­yarak, izleyip destekleye­bile­ceğiniz, “Free Nûdem Durak” kam­pa­nyası­na müte­vazı dayanış­macı katkımız…

Nûdem Durak Liberté


Nudem Durak’ı destekleye­bilirsiniz

İmza kampanyası Free Nûdem Durak • Facebook @nudemdurak • Twitter @NudemDurak • Instagram @freenudemdurak • Youtube Free Nûdem Durak • Nûdem ve koğuş arkadaşlarını mektuplarınızla destekleyebilirsiniz • Nudem Durak M Tipi Kapalı Cezaevi Bayburt – TÜRKİYE

Bize eşlik etmek isters­eniz, video­nun hemen altın­da, şarkının söz­leri­ni de bulabilirsiniz…

BİŞENGA DELAL • MUSIQUE : Annabelle Galland, Nadia Nid el Mourid, Oriane Lacaille, Loredana Lanciano, Laura Caronni, Bénédicte Ragu, Yamina Nid el Mourid, Freddy Boisliveau, Jerem Boucris, Mélanie Bourire, Josephine Boucris, David Boidin, Coline Linder. • DANSES : Sophie Couineau, Falila Tairou, Carole Bonneau, Lucile Cartreau • SON, MIXAGE ET MASTERING : Freddy Boisliveau • IMAGES REALISATION, MONTAGE : Coline Linder. Avril/Mai 2020, en solidarité avec Nûdem Durak.

Bişenga Delal
Evîna te ji agir e, agirê pîroz
Bawerî, hevi û jîn e ev rê û ev doz
Wê dîrok ji nû ve nivîsî bi xwîna zelal
Bû sitêrkek roja ronî Bişenga delal
Bûyî hevala Berîtan sipehî û lehengê
Bi tîna tîrêjên rojê ketî govendê
Kûlîlk bi navê te bişkivîn li qada cengê
De rabe xweliyê li xweke ey bûka şengê
Gula baxê welatê min Bişenga delal/ciwan
Di nav dilan tû bûyî evîn ey keça Kurdan
Îro rêya te dimeşin em bi hezaran
Tû bûyî sembola jîna nû Bişenga delal
Yazıya geçiren : Adorenas Çelik

Kedistan’ın tüm yayınlarını, yazar ve çevirmenlerin emeğine saygı göstererek, kaynak ve link vererek paylaşabilirisiniz. Teşekkürler.
Naz Oke on EmailNaz Oke on FacebookNaz Oke on Youtube
Naz Oke
REDACTION | Journaliste 
Chat de gout­tière sans fron­tières. Jour­nal­isme à l’U­ni­ver­sité de Mar­mara. Archi­tec­ture à l’U­ni­ver­sité de Mimar Sinan, Istanbul.