“Sarı Yelekliler” hareketi, taşıdığı milliyetçi, ırkçı, homofobik, islamafobik, anti ekolojik kusurlar ile taşımadığı anti kapitalist mücadele dinamiklerine son derece yabancı paradoksal bir hareket.
Sarı Yelekliler ne istiyor?
17 Kasım’da, doğu Fransa şehri Vesoul’un ilçesi Vaugine yolundaki eylemde bir araya getirilmiş talepler.
(Talepler ifadeler değiştirilmeden, söylemlere sadık kalarak çevrilmiştir.)
- Sıfır evsiz : Acil
- Gelir vergisinde gelişme, yani daha fazla sayıda basamak
- Asgari ücretin net 1300€ ya çıkarılması [şu anda 1148€]
- Köy ve şehir merkezlerinde küçük ticaretlere öncelik. Büyük kentlerin çevresinde, küçük ticaretleri öldüren büyük alış veriş ve ticaret merkezlerinin yapımının durdurulması. Şehir merkezlerinde daha fazla şayia bedava park yeri.
- Ekoloji için ve hanelerin gelirinde ekonomi için konut izolasyonunda büyük bir planlama.
- Vergi : Mac Donald, Google, Amazon, Carrefour gibi büyük şirketlere büyük vergi, zanaatkar ve küçük ticaretlere küçük vergi.
- Herkes için aynı sağlık sigortası. Şu anda RSİ denen sağlık sandığına bağlı zanaatkar ve kişisel yapılanmalar dahil.
- Emeklilik sistemi dayanışma yapısını korumalı yani sosyal niteliğini devam ettirmeli. Puan sistemi üzerine kurulmuş emeklilik sistemine hayır.
- Yakıt vergisine zamların bitmesi.
- 1200€‘dan aşağı emekliliğe hayır
- Tüm vekillerin ortalama bir maaşı olmalı [miktar belirtilmemiş]. Ulaşım masrafları denetlenmeli ve denetlemeden geçerse ödenmeli. Yemek fişi ve tatil fişi verilmeli.
- Tüm Fransızların [sadece Fransızların mı ?] maaşları, emeklilik ve yardımlar enflasyon oranına endekslenmeli.
- Fransa sanayisinin korunması, ülke dışına çıkması yasaklanmalı. Endüstrimizi korumak, işlerimizi ve iş bilgimizi korumak demektir.
- Ülke dışındaki Fransa topraklarında çalışmaya yollanan kişilerin, Fransa’daki aynı maaş ve haklardan yararlanmaması anormaldir. Bunlar aynı ülkedeki vatandaşlarla eşit şart ve haklardan yararlanmalı, ve işverenleri Fransa’daki işveren vergileri ödemelidir.
- İş güvenliği için : büyük şirketler için süreli iş kontratlarının (CDD) kısıtlanması. Daha çok süresiz kontrat (CDİ) istiyoruz.
- Tüm şirketlere yatırım yapabilmeleri için verilen yardım CİCE’nin kaldırılması. Bu bütçenin Fransa’da, elektrik enerjili araçtan daha ekolojik olan hidrojen enerjili araç endüstrisini canlandırmak için kullanılması.
- Kemer sıkma politikasının kaldırılması. Kanun dışı olduğu açıklanan borçların [devlet borçları] faiz ödemelerinin kesilmesi, borçların fakir ve fakirlik sınırına yakın kişilerin parasının alınmadan, 80 milyarlık mali yolsuzluk bütçesinden ödenmesi.
- Zorunlu göç nedenlerinin çözülmesi. [Fransa’ya geldiklerinde değil kaynağı ülkelerde çözülmesi demek istiyor]
- Sığınma başvurusunda bulunanlara iyi davranılması. Onlara barınma, güvenlik, doyurma ve reşit olmayanlara eğitim sorumluluğumuz var. BM ile çalışılarak, sığınma başvurusu cevabını bekleyenler için, dünyanın farkı ülkelerinde mülteci kampları açılmasının sağlanması. [Avrupa’ya kadar gelememeleri için demek istiyor]
- Sığınma hakkı reddedilenler ülkesine geri gönderilsin.
- Gerçek bir entegrasyon politikası uygulansın. Fransa’da yaşamak, Fransız olmayı içeriyor. Sonunda sertifika olan Fransızca dili, tarihi ve sivil eğitim dersleri.
- En yüksek maaş limiti 15 000€ olarak belirlensin.
- İşsizler için iş alanları açılsın
- Engellilerin yardımları yükseltilsin.
- Kiraların sınırlandırılması. Daha uygun fiyatlı konut, özellikle öğrenciler ve diğer işçiler için.
- Fransa’ya ait mülk satış yasağı (baraj, havaalanı…)
- Yargı, polis, Jandarma ve orduya daha önemli kaynaklar verilmesi. Fazla mesai saatlerinin ödenmesi veya yerine tatil günü verilmesi.
- Otoyol geçiş ücretleri ile kazanılan tüm para, Fransa otoyollarının, yollarının bakımı ve yol güvenliği için kullanılmalı.
- Özelleştirmeden bu yana gaz ve elektrik fiyatı arttırıldığından, [bu kurumların] kamulaştırılmasını ve fiyatlarının önemli ölçüde düşmesini istiyoruz.
- Küçük hatların [demiryolu vb], postanelerin, okulların ve doğum hastanelerinin kapatılmasına derhal son verilmesi.
- Yaşlılarımıza sağlıklı yaşam getirelim. Yaşlıların sırtından para kazanma yasağı. Gri Altın bitti. Gri sağlık dönemi başlıyor. [Gri altın : yaşlı ve emeklilerin gelirleri sayesinde varolan servis ve ticaretin rantı]
- Anaokulundan liseye sona kadar, sınıf başına en fazla 25 öğrenci.
- Psikiyatri için daha fazla imkan verilsin.
- Halk referandumu sistemi Anayasa’ya girmeli. İnsanların kanun teklifi yapabileceği, net ve açık ve bağımsız bir kurum tarafından yönetilecek bir site [İnternet] yapılsın. Eğer kanun projesi 700 000 imza alırsa, (700 000 elde edildikten bir sene sonra) Millet Meclisi’nin tartışma, değiştirme, tamamlama ve Fransızların tümünün oylamasına açma mecburiyeti olsun. [Bu devletçi yaklaşım ve temsilcileri kur’a çekilişi ile belirlemeye giden teorisi de Fransa’daki faşist akımların gözdesi bir konu]
- Cumhurbaşkanı için 7 yıllık görev süresine geri dönüş. Milletvekilleri seçimlerinin , Cumhurbaşkanına, icraatine olumlu ya da olmuşuz bir yorum vermek üzere, Cumhurbaşkanlığı seçiminden 2 yıl sonra yapılması. Bu, halkın sesinin duyulmasına katkıda bulunacaktır.
- 60 yaşında emeklilik ve vücut için zorlu işlerde çalışanların (inşaat gibi, otomobil, vs…) tümü için 55 yasında emekliliğe imkan. [sadece vücut için mi ?]
- 6 yaşında bir çocuk kendi kendine bakamayacağından, 10 yaşına kadar çocuk için PAJEMPLOI yardım sisteminin devamı.
- Ticaret mallarının demiryolu ile taşınmasının teşviki…
- Maaşlardan kesinti vergi alınmaması
Taleplerinden de anlaşılacağı üzere Sarı Yelekliler’in kendilerinden farklı kesimleri büyük oranda öteleyen bu şovenist ittifak anlayışı, doğal olarak mevcut sistem içi muhafazakar ve milliyetçi, faşist partilerin kendi iktidar dalaşında kolayca manipüle edebileceği (FN gibi ırkçı faşist bir partinin seçmeninin bu harekete %96 oranda destek verdiğini ve dahası, FN’in gösterilerin başından beri faşist milisleri aracılığıyla bu hareketi provoke ettiğini de belirteyim) bir hareket olarak öne çıkmakta.
Ancak bütün bu zor tanımlanabilir sosyolojik profili, onun toplumsal bir hareket olmadığı anlamına gelmiyor. Bilakis kendi içinde çelişik ve kusurlu bütün yönlerine rağmen mevcut kapitalist sistemin bütün bir gezegeni tehdit eden adaletsizliklerlerinin toplumsal bir sonucudur.
Her şeye rağmen Sarı Yelekliler’le doğru bir ortaklaşmanın koşulları yaratılabilir mi?
Bu soruya yanıt arayan bir tanıklıktan yola çıkarak başlayabiliriz.
Paris’teki gösterilere diğer sol bileşenlerle birlikte ‑kısmen-katılan anarşist gruplardan bir gözlemcinin paris-lutte.info adlı sitede yayınlanan düşünce ve önerilerini, bu hareketin niteliğini ve hangi bileşenlerle nereye doğru evrilebileceğini anlamanız bakımından sizlerle de paylaşmak istiyorum.
İlgili makale, “Sarı Yelekliler” hareketinin kendi içinde taşıdığı paradokslardan kurtulmasına yardımcı olacak, onunla anti kapitalist talepler etrafında bir araya gelecek bir mevzilenmeye dikkat çekmekte.
“Bu gösteride bulunan tüm insanların aynı çıkarlara sahip olduğunu ve ama muhtemelen önümüzdeki haftalarda bunu göreceğimizi düşünmüyoruz. Hükümet yakıt vergilerine geri adım attığında birçoğu vazgeçecektir” diyor.
Nitekim bende başından beri aynı şeye dikkat çekmekteydim. Yani, “devlet yakıt zamları ve işçi ücretlerinde geri adım attığında, sokaklardaki bu ekonomik talepli kalabalıklar, arabalarına binip zafer kornalarıyla doğruca ‑ekosistemin baş katili- Total petrol istasyonlarında kuyruğa girecekler. Sonra da ekokırımı sollayıp, sistem içi yolculuklarına devam edecekler” demekteydim.
“Diğerleri savaşmak için bir sonraki gösteriyi bekliyor ve M.Le Pen’e oy verecek. Ayrıca bazı polis memurlarının veya jandarmaların desteğinin endişe verici olduğunu düşünüyoruz.”
Makale aşağıdaki önerilerle bitiyor :
1 — Kışkırtıcı gösteriler yerine blokaj yerlerine gidelim. Zira hareketin geleceği bu noktalarda oynanıyor ve patronların, devletin çıkarları bu noktalarda etkileniyor. Dolayısıyla mücadelelerin bir araya gelmesi de bu noktalarda gerçekleşebilir.
2 — Yerel grup meclisleri ve anti-otoriter örgütlenmeleri destekleyelim. Çünkü onlar kısa zamanda çıkarcı siyasi partilerinin militanları tarafından mayınlanacaktır. Hükümet tarafında görüşmeye kabul edilen “sözcü“ler bu tehlikenin açık göstergesidir.
3 — Mücadeleye katılan insanlarla, düşüncelerimizi leninistleri ve ve blanquistleri oynamadan paylaşalım ve yüzleşelim.
4 — Devlete, aşırı sağa, ırkçılığa ve cinsiyetçiliğe geçit yok.
Yani bu düşünce ve öneriler etrafında bir araya gelecek olanlar bu hareketin rotasını daha doğru zemine oturtabilirler. Aksi taktirde orta sınıfın sistem içi ekonomik politik taleplerinin liberal, sağcı ve faşist uzantılarına hizmet etmiş olacaklardır. Dolayısıyla 24 Kasım ve 1 Aralık 2018 gösterilerinin kendi içinde taşıdığı handikaplar, ancak sistem dışı anti kapitalist bir ortaklaşma ile ortadan kalkabilir, kendi gerçek yörüngesini bulabilir.
Fransız devletinin “iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı” reforme ettiği bu, sözde “ekolojik paket”,mevcut toplumsal reaksiyonların yönünü kontrol altına almak amacıyla “akıllıca”(!) formüle ettiği demagojik bir yanıltmacadır.
İşte, Sarı Yelekliler’in gözden kaçırdığı ve daha doğru bir tabirle, orta sınıfların talepleriyle örtüşen bu iktidar karşıtı mevzilenmesindeki asıl “yanılgı” da buradan kaynaklanmakta.
Önümüzdeki kritik günler bu hareketin (devletin onay verdiği) temsilcilerinin nasıl bir diplomasi performansı göstereceğine bağlı olarak değişim gösterecektir.
Ben önceki kalkışmaların taleplerini ve enerjisini sistem içi kırıntılara kurban eden pazarlıklardan çıkardığım derslerle, bu görüşmelerden çok ümitli değilim. Ancak yine de sokaktaki Sarı Yelekliler’in seyrini, yukarda aktardığım gözlem ve önerilerin etrafında kenetlenenlerin göstereceği kararlı radikal toplumsal dinamizm belirleyecektir.
BİR ÖNCEKİ MAKALE “Sarı Yelekliler” hareketi ve İngiltere “Yokoluş İsyanı”na genel bir yaklaşım Okumak için tıklayınız
Kedistan’ın notu:
Sadık Çelik, 3 Aralık Pazartesi günü, saat 17:00’de, Artı TV’de yayınlanan, Pelin Cengiz’in Ekolojik Odak programına Fransa’dan canlı olarak katıldı. (Telefon bağlantısında sesle ilgili bir teknik sorun dolayısıyla yayının sonu kesilmiştir, özür dileriz)