Fransa Başbakanı Valls 11 Şubat tarihinde zar zor da olsa yeni bir hükümet kurdu. Hollande’in cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek aday kalmasına yaramaktan başka işlevi olmayan bu sapkın politikacı girişiminden bahsetmeyeceğiz. Yeşiller, gittikçe daha alay konusu, Valls hükümetinin çorbasını kaşıklamak üzere masaya oturdu.
Akşamın gerçek haberi, Nantes havaalanı konusunda bir referandum, ya da « halk danışması » yapılacağının açıklanmasıydı. Bunun kimsenin istemediği bir referandum olduğunu da hatırlatalım : ne havaalanına karşı direnenler, çünkü hala sadece ve yalnızca projenin iptalini istiyorlar, ne de sonuncundan emin olmadıkları ve alanda polis müdahelesinden daha da riskli gördükleri bir « halk danışmasını » göze alamayan havaalanı taraftarı lobiler…
ZAD direnişçileri bazı noktalara dikkat çekiyorlar :
Daha önce yaşanan benzer direnişlerden ders almak
Referandum, mücadelenin başarısızlığı anlamına gelecektir. Almanya’da Stuttgart kentinde havaalanı direnişine benzeyen bir hareket, dev ve lüzumsuz bir demiryolu istasyonu projesine karşı yıllarca süren bir mücadele verdi. 2010 yılında, onbinlerce katılımcıyı biraraya toplayan gösterilerde, polisle şiddetli çatışmalar yaşandı. Tıpkı Nantes’daki gibi ; güçler çatışması. Düğümü çözmek için, yetkililer yerel bir referandum düzenledi ve bu da 2011’de, proje taraftarlarının zaferi ile sonuçlandı. O tarihten beri, çalışmaların fiyatı fırladı : inşaatı üstlenen şirketlerin giderler hakkında yalan ön beyanda bulunduğu ortaya çıktı. Proje duraksadı ama yerel sorumlular çalışmaların sonuna kadar gitme yaptırımıyla karşı karşıyalar ve direnişçiler referandumdan çıkan « evet » cevabının ardından yeniden ayağa kalkamıyorlar.
Referandumun şartları ne olacak ?
Bir yerel « halk danışmasından » bahsediliyor ama coğrafi sınırları tam olarak belirlenmeden… Nerenin oturanları oy verecek ? Pays de Loire bölgesindekiler mi, Loire Atlantique ilinde ikamet edenler mi, bütün « Batı » bölgesi mi, Nantes şehri mi, yoksa havaalanı projesinin yapılacağı Vigneux de Bretagne mı ?
Referandumun coğrafi çerçevesi her türlü manipülasyonun yapılabileceği bir nokta haline dönüşüyor. Örneğin referandum alanı geniş tutulursa, Mayenne, Sarthe gibi yerlerin oturanları « ZAD’çılara karşı oy kullanma nedeni dışında » niçin oy vermeli, bunu anlamak zor, zira Nantes’dan çok Paris’e yakın oldukları için Nantes’daki havaalanı onları ilgilendiren bir konu değil. Ama Rennes ve Brest gibi daha batıda yani Paris’e uzak olan ve Nantes havaalanı kullanıcısı yerler için bir anlamı var.
Böyle bir manevranın legal olup olmaması da tartışılıyor. Bazı hukukçular havaalanı projesine yerel referandumla karar verilmesinin Hukuk açısından imkansız olduğunu açıklıyor.
Sonuç “havaalanına EVET” ise ne olur?
Eğer referandumdan havaalanına « evet » çıkarsa, ki bu mümkün, çünkü havaalanı partizanlarının çervesini kendilerine avantaj yarataç şekilde önceden belirleyecekleri referandumu kazanmak için ortaya koyacakları büyük siyasi ve ekonomik kaynakları var. Hollande Ekim ayına kadar bir « halk danışması » yapılmasından bahsediyor. Eğer bundan Ekim’de « evet » oyu çıkarsa, bu ZAD alanının tahliyesi demek. Bunun ülke tarihinin en büyük polis açılımını gerektirecek bir operasyon olması, sonbaharda başlayacak cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sürecinde denk düşmesi, operasyonların gerçekleştirilebilirliği konusunda şüphe uyandırıyor. Dolayısıyla, bir referandumla, projenin yalnız gündemden çekilmesi değil, bir de seçimlerden sonraki döneme bırakılması söz konusu. Bu da, ZAD oturanları için en azından 2017 yazına kadar nefes almak demek.
Sonuç “havaalanına HAYIR” ise ne olur?
Eğer referandumun sonucu « hayır » olursa, havaalanına direniş hareketi kazanmış olacak. Ama bu biraz Pyrrius zaderi olacak, çünkü projenin iptaliyle, direnişin var olma nedeni de ortadan kalkacak. Dolayısıyla ZAD’ın tahliye edilmesi yine de söz konusu olacak. Başbakan Valls ve Bölge başlanı Retailleau devamlı tekrar ediyorlar : Konu havaalanının yapılıp yapılmamasından çok, « devlet otoritesine » itaat edilmesi. ZAD otonom alanında, antikapitalist bir deneyim uygulayanların, gelecek hükümetler tarafından rahat bırakılacağını düşünmek bir rüya olur. Aksine, Fransa’nın her yerinden direnişe destek veren binlerce insanın fikri alınmadan, yerel bir referandum sonucunda gelecek bir proje iptali, senelerdir sürdürülen mücadeleyi, eylemleri, gösteti yürüyüşlerini, işgalleri bir kalemde silecektir.
ZAD direnişçilerinin tek bir yanıtı var
Hükümete geri adım attırmanın yolu, kuralları rakiplerimiz tarafından belirlenmiş, üç kağıt bir oylamayla değil, sokakta ve kırsalda kolektif olarak hareket etmekten geçmektedir.
Ne havaalanı, ne referandum, mücadeleyle kazanacağız.
Yaşasın Notre-Dame-des-Landes komünü!
ZAD hakkında bilgi edinmek istiyorsanız daha önceki yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
ZAD’ın bir havaalanına direniş projesinden öte bir siyasi proje olduğunu anlatan ve Türkçe altyazı ile yayınlanan ZAD filmini de mutlaka izlemenizi öneririm.